DOLAR 32,3059 -0.64%
EURO 34,6815 -0.54%
GBP 40,6333 -0.5%
ALTIN 2.412,10-0,42
BITCOIN 1879218-4,30%

Asgari ücretli 600 TL benzin ödeyerek nasıl geçinsin

ABONE OL
12 Ocak 2017 08:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Özlem ÇİMENDAL/Deniz ABİDİN

Dörtyol köyünün sorunlarının siyasilerin ilgisizliği nedeniyle kangrenleştiğini kaydeden Muhtar Salih Erel, köydeki en büyük sıkıntının ulaşım ve kırsal kesim arazilerinin dağıtımındaki adaletsizlik noktasında olduğunu vurguladı. Çoğu zaman köylüleri kendi aracıyla hastaneye yetiştirdiğini de söyleyen Erel, ulaşımda yaşanan sıkıntı nedeniyle acil hastaların hastaneye yetiştirilemediğini, Dörtyol’da insan hayatının hiçe sayıldığını ifade etti.

Ayrıca Erel, 2011 yılında partizanca ve yakınlık derecelerine göre dağıtılan 84 kırsal kesim arsalarında hiçbir yapılanma olmadığı gibi, asıl ihtiyaçlı insanların da mağdur edilerek açıkta bırakıldığını dile getirdi. Erel, Dörtyol köylüsünün, hayvancısının ve çiftçisinin isyan noktasına geldiğine vurgu yaptı. 

“Hastamızı hastaneye yetiştiremiyoruz”

Hasta köylülerin hastaneye bile gidemediklerini dile getiren Erel, “En basit hizmet olan ulaşım hizmeti köyümüzün en büyük sorunu. Okul araçlarının sivil alması yasak olduğu için köyümüzden iş için ve hastane için ulaşımlarını sağlamak isteyenler maalesef mağdur oluyor. Ben kendi aracımla köylüleri hastaneye götürüyorum ama ben de bir yere kadar yetiştiriyorum. Arabası olmayan insanlar ne yapsın? Acil bir hastamız olsa hastaneye yetiştiremiyoruz” şeklinde konuşarak, Dörtyol’da insan hayatının bile hiçe sayıldığına işaret etti.

“84 kırsal kesim arazisi partizanca dağıtıldı, ihtiyaçlılar açıkta kaldı”

 Köyün bir diğer önemli sorununun kırsal kesim arsaları olduğunu kaydeden Erel, önceki dönemlerde partizanca dağıtılan kırsal kesim arsalarının adaletsizlik yarattığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “2011 yılında partizanca ve yakınlık derecelerine göre dağıtılan 84 kırsal kesim arsalarında hiçbir yapılanma olmadığı gibi, asıl ihtiyaçlı insanlar da mağdur olup, açıkta kalmıştır.”

“İptalini isteyerek, ihtiyaçlılara verilmesini istedik, kabul edilmedi”

Dörtyol köyünde partizanca dağıtılan ve hiçbir yapılanmaya gidilmeyen kırsal kesim arsalarının ihtiyaçlı kişilere verilmesi adına iptal yazısı verdiklerini ve çalışmalara başladıklarını ifade eden Erel, daha sonra verilen hak geri alınmaz denilerek bu düzenlemenin yapılmadığını vurguladı. Erel, “Kırsal kesim arsaları partizanca yapıldı, asıl ihtiyaçlı kişilere verilmedi ve bu ihtiyaçlı insanlar hala mağdur durumdadır” dedi.  

“Asgari ücretli 600 TL benzin parası vererek nasıl geçinsin?”

Köyün yıllardır kanayan yarası haline gelerek kangrenleşen ulaşım konusunda ise köylünün artık isyan noktasına geldiğini söyleyen Erel, “Köy halkı zaten ekonomik olarak zor durumda. Herkesin özel arabası yok, ulaşım en büyük sıkıntımız. Köye uğrayan okul otobüslerinin sivil alması yasaktır. 500 TL ev kirası veren, 500-600 TL Lefkoşa-Mağusa’ya işe giden köylü aldığı asgari ücretle nasıl geçinecek?” diye soran Erel, Dörtyol halkının çaresizliğini vurguladı.

“Bana siyasi görüş farklılığımdan dolayı vermeyeceklerse başkasına versinler”

Üç yıl önce muhtarlık olarak bakanlığa T izni için başvurduğunu en azından hastaneye gidecek olanlar için bir alternatif oluşturmak istediğini ancak hala daha T iznini alamadığını ifade eden Erel, 7 yıldır hastaneye gidecek olanları kendi aracıyla köyden götürdüğünü söyledi.  Erel, “Kimseye diyemem ki ben sizi hastaneye götüremem, bu köyün muhtarıysam sorunlarına kulaklarımı tıkayamam. 3 yıldır T izni için bekliyorum ve şu an hala dosyam Ulaştırma Bakanlığı İzin Kurulu’nda. Bana siyasi görüş farklılığımdan dolayı vermeyeceklerse başkasına vermeleri gerektiğini de kendilerine ilettim ama hala bir T iznini alamadık” ifadelerini kullandı.

“Benden sonra başvuranlar nasıl aldı bu T izinlerini?”

T izni verilişinin durdurulduğu açıklamalarından sonra tıkanan başvurusundan sonra birçok kişinin daha T izni aldığını bildiğini de söyleyen Erel, “Madem ki T izni verilişini durdurdular. Benden sonra başvuranlar nasıl aldı bu T izinlerini? Verilen bölgeleri de söyledim ve hala sorunlar çözülmüş değil” şeklinde konuştu.

“İmkansızlıklara rağmen 110 futbolcumuz var”

Köyün gençlerinin imkansızlıklar içerisinde spordaki başarılarına da değinen Erel, “Düzgün bir futbol sahamız bile yok, eski sahada oynuyorlar. Şu anda Dörtyol köyü olarak, alt takımdan 3. Lige kadar 110 futbolcumuz var” dedi.

“Dörtyol Aktivite ve Kültür Sanat Derneği’ni kurduk”

Dörtyol halkının spordaki başarısını kültür sanatta da sürdürdüğünü ifade eden Erel, Dörtyol Aktivite ve Kültür Sanat Derneği adı altında birçok yetenekli gencin bir çatı altında toplandığını söyledi. Erel 47’ye yakın folklor ekibinin de fiili olarak çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

“180’in üzerinde dernek var, çoğu seçim zamanı katkı peşinde”

Dernekler konusunda da birçok problem yaşandığını ifade eden Erel, “Dörtyol olarak Mağusa’ya bağlıyız. 180’in üzerinde kayıtlı dernek bulunuyor. Bu derneklerin birçoğu aktif değil ve tabela derneği adı altında katkı payı alanlara da çok karşı çıktım. Dernekler gerek elçilikten gerek bakanlıktan gerek ise kaymakamlıklardan, özel şirketlerden sponsor usulü yardımlarla dönmektedir. KKTC’yi temsilen Dörtyol Folklor Ekibi olarak İstanbul ve Bursa’ya gidildi. Şimdi de Manisa’ya gidilmesi gerekmekte. Yine derneğimizin içerisinde müzik el işleri ve daha birçok aktiviteyi içine almak istedik ama gelin görün ki katkı istenilen gibi olmuyor. KKTC’de bulunan birçok dernek tabela derneği seçim dönemlerinde aktif olarak kimden nemalanabileceklerinin peşine düşüyorlar” şeklinde konuştu.

“Köyde işsizlik diz boyu”

Dörtyol’da işsizliğin diz boyu olduğunu ve köy halkının ekonomik zorluk içerisinde mücadele ettiğini söyleyen Erel, “Herkes kara kara düşünüyor. İş yok, hayat pahalı. Asgari ücretle geçinmeye çalışan köy halkı yapılan zamlarla parayı hiçbir şeye yetiştiremiyor” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücretli, bir milletvekili maaşının dörtte birini almıyor”

Ekonomik sorunların halkı darboğaza düşürdüğü bir ortamda siyasilerin aldıkları maaşlara da ateş püsküren Erel, “Bugün asgari ücretli vatandaş bir milletvekilinin aldığı maaşın dörtte birini bile almıyor. Milletvekillerinin maaşına zam için Bakanlar Kurulu toplanıp karar verirken, asgari ücretliye de işveren ve sendikalar karar veriyor. İşçiye de en fazla yapılan 100 TL bile olmuyor. Şu anda asgari ücretin 2.500 TL’den aşağı olmaması gerekir ki insanlar evlerinde bir kap yemeği doya doya yiyebilsin” dedi.

“Ne siyasiler ne de sendikalar halkın refahı için çalışmıyor”

Sendikalara ve siyasilere de eleştiride bulunan Erel, sendikaları halkın refahı için eylem yapmamakla suçlarken, siyasilerin de Meclis’te birbirleriyle didişmekten fırsat bulu icraat yapamadığını ifade etti ve şöyle konuştu:  “Sendikalar halkın refahı için eylem yapmıyor. Siyasiler de bütün gün Meclis’te sen orayı batırdın, ben burayı batırdım, buraları şu peşkeş çekti kavgası yapıyorlar.  

“Altyapı çalışması bilinçsiz yapılıyor, yıllardır sök-tak şeklinde”

Köyün altyapı sorunun da köylüyü bezdirdiğine dikkat çeken Erel, “Altyapı çalışmaları oldukça bilinçsiz yapılıyor. Mahallenin neresine su birikiyor nerelerde su sorun var oralara yönelinmiyor. Bugün benim evimin önü 2 gündür yağmur yağmamasına rağmen göl şeklinde. Altyapı çalışmaları yapılırken gerekli uyarıları yapmamıza rağmen bizi dinleyen olmadı. Bugün yaptıkları yarın bozuluyor. Yapboz tahtasına döndü yollarımız da altyapımız da. Köklü çözüm bulunacakken, bilinçsiz yapılan çalışmalar hem ekonomik külfet oluyor hem de bir çözüm üretilmiyor. Yıllardır köyde altyapı sök-tak şeklinde deva ediyor. Her kış bütün köy sular altında kalıyor” şeklinde konuştu.

“Selde 100 hayvan telef olurken, çiftçi perişan oldu, mezarlar yıkıldı”

Geçmiş dönemlerde de köyü sel basması konusunda ilgili yerleri önceden uyarıp önlem alınmasını istedikleri halde hiçbir şey yapılmadığını da söyleyen Erel, “Köyü sel basacağını söyledik bize gerekli önlemin alındığı söylendi. Ardan fazla zaman geçmeden bütün köyü sel bastı. Bundan en çok da mezarlıklar zarar gördü ve Dörtyol Mezarlığı hep sel altında kaldı ve yan devrildi. 100 kadar hayvan telef oldu, tarlalarda ürünler mahvoldu. Köylüler bir kuruş zarar-ziyan parası almadı. Alaniçi-Korkuteli-Nergisli olarak toplanıp dilekçe yazdık hiçbir cevap verilmedi bize. Hala da hiçbir önlem alınmış değil” dedi.

“Seçim dönemi hastayı yatakta ziyaret eden siyasiler, ayak basmadı”

Milletvekillerinin ve bakanların köye sadece seçim döneminde uğradığı hatta hastayı yatağında ziyaret ettiğini söyleyen Erel, seçim bittikten sonra kimsenin köylere uğrayıp köylünün halini sormamasına isyan etti. Siyasilerden iş ya da yardım istemediklerini sadece devletin yapması gereken temel hizmetlerin yapılmasını istediklerini de söyleyen Erel, “Biz kendilerinden ne iş ne de para istiyoruz. Biz yapılması gereken olacak şeyleri istiyoruz. Köylünün rahat ve düzgün yaşaması için. Adaletli bir işleyiş istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sorunları söyleyecek, gidecek kapım da kalmadı artık”

TC Cumhurbaşkanlığı’na Dörtyol köyüne siyasilerin ilgisizliğinin katlanılamayacak boyuta ulaşması nedeniyle dilekçe yazdığını 3 gün sonra TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından dilekçenin cevaplandığını da ifade eden Erel, “Köydeki yapamadıklarımız, siyasilerden yardım alamadığımız ve siyasilerin ilgisizliği noktalarında yardım talebinde bulunduk. Bundan sonra hiçbir siyasi ve daireye bir şey için gitmeme kararı aldım. Bugüne kadar köy için ne yapılması gerekiyorsa her şeyi yapmaya çalıştım, gidecek söyleyecek kapım da kalmadı artık. Köydeki sorunlara hala bir çözüm bulunmuş değil” şeklinde konuştu. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam