Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, KIBTEK için atılan her adımda, hunharca
kamuya zarar verecek şekilde AKSA’nın cüzdanı için çalışanların adının yer aldığını
belirterek, KIBTEK yönetim kuruluna atanacak olan kişinin niteliklerinin neler olması
gerektiğinin bilindiğini söyledi
Yarkıner, Kubilay Özkıraç’ın atanmasının diğerlerinden bir farkı olduğunu, Özkıraç’ın 2023
yılında AKSA lehine konuşmalar yaptığını söyleyerek, “elektrik enerjisi o kadar rantı yüksek
bir enerjidir ki kimlerin bu işin içinde olduğuna inanamazsınız. Olanları söylesek dudağınız
uçuklar” diye konuştu
Yarkıner, “Daha önceki atamalarda hükümet belirler, AKSA’dan da onay alır atanırdı.
Özkıraç’ın atamasında ya hükümet tek başına atadı ya da AKSA tek başına atadı. Bunun en
büyük farkı budur. Bana göre AKSA atadı. Özkıraç sendikacılıktan gelme birisi olarak, rantı
bozmak isteyene karşı ‘engelleyebilir’ düşüncesiyle belki de oraya getirildi. Özkıraç, KIBTEK
içinde birçok üniteye girebilecek ve onlarla konuşabilecek ve yönlendirebilecek yapıya
sahiptir” dedi
Ayer Yarkıner, Kalecik 3 ile ilgili başlayan dava sürecinin çok yavaş gitmekte olduğunu
belirterek, “Bu suçlar öyle üç kuruşluk beş kuruşluk suçlar değil. Bu suçlar göz ardı
edilebilecek suçlar değil. İhanet seviyesinde suçlar vardır” şeklinde konuştu
Yeni Bakış
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Makina Mühendisleri Odası
Başkanı Ayer Yarkıner, Mayıs TV’de yayınlanan Mayıs Manşet programında Meltem Sakin ile
gündemi değerlendirdi. Yarkıner, 2000 yılından itibaren KIBTEK için hiçbir iyi adım
atılmadığını belirterek, hunharca kamuya zarar verecek şekilde AKSA’nın cüzdanı için
çalıştıklarını söyledi. Yarkıner, bilimsel verilere dayalı bir mücadele sergileyen bir sendikanın
söz konusu olduğunu belirterek, KIBTEK’e Kubilay Özkıraç’ın atanmasına neden şaşırıldığını
merak ettiğini söyledi. Yarkıner, atamayla ilgili olumlu bir değerlendirmenin olmadığını ifade
ederek, KIBTEK yönetim kuruluna atanacak olan kişinin niteliklerinin neler olması gerektiğinin
bilindiğini söyledi. Yarkıner, ancak bu atamanın diğerlerinden bir farkı olduğunu, atananın
2023 yılında AKSA lehine konuşmalar yaptığını söyleyerek, “elektrik enerjisi o kadar rantı
yüksek bir enerjidir ki kimlerin bu işin içinde olduğuna inanamazsınız. Olanları söylesek
dudağınız uçuklar” diye konuştu.
“KIBTEK içinde birçok üniteye girebilecek ve onlarla konuşabilecek ve yönlendirebilecek
yapıya sahiptir”
Ayer Yarkıner, Kalecik 3 ile ilgili başlayan dava sürecinin çok yavaş gitmekte olduğunu
belirterek, mevcut KIBTEK başkanının pasif olduğunu sadece söyleneni yapmakla yetindiğini
ve başka bir aksiyon alamadığının aşikar olduğunu kaydetti. Yarkıner, AKSA’nın açılan davada
ciddi şaibeler ve belgeler olduğunu söyledi. Ayer Yarkıner, şunları söyledi, “Bu suçlar öyle üç
kuruşluk beş kuruşluk değil. Bu suçlar göz ardı edilebilecek suçlar değil. İhanet seviyesinde
suçlar vardır. Daha önceki atamalarda hükümet belirler, AKSA’dan da onay alır atanırdı.
Özkıraç’ın atamasında ya hükümet tek başına atadı ya da AKSA tek başına atadı. Bunun en
büyük farkı budur. Sendika da dava açtı biliniyor. Çünkü rant düzenini kimse bozmak
istemiyor. Özkıraç sendikacılıktan gelme birisi olarak, rantı bozmak isteyene karşı kim nasıl
engelleyebilir düşüncesiyle belki de oraya getirildi. Özkıraç, KIBTEK içinde birçok üniteye
girebilecek ve onlarla konuşabilecek ve yönlendirebilecek yapıya sahiptir.”
“Mesleki gelişiminden dolayı atanması kabul edilebilecek biri değildir”
Yarkıner, “Mesleki gelişiminden dolayı atanması kabul edilebilecek biri değildir. Bilimsel ve
üretim teknolojilerinden anlamak gerekir. Bu vesile ile KIBTEK’in ne kadar çok kullanıldığını,
çalışanının iki kuruşluk maaşının üzerinden ahkam kesen, çirkin ağzıyla maaşlara dil
uzatanları da biliyoruz” dedi.
“Hiçbir plan yapılmadan geçerli rapor hazırlanmadan bu üç santral devre dışı bırakıldı”
Ayer Yarkıner, siyasilerin AKSA’ya verdikleri zarardan da bahsederek, 2000 yılına kadar
KIBTEK’i yönetenlerin siyasiler üzerinde ciddi bir baskısı olduğunu, 2000 yılında Kalecik 1 ile
bu etkinlik ve saygınlığın siyasilere geçtiğini söyledi. Yarkıner, o dönemde Kalecik 1’de bir
ihale neticesinde çok uygun bir fiyatla bir sözleşme yapıldığını dile getirerek, “bu anlaşmayla
KIBTEK’in kabiliyeti yüzde 75’e düştü. Yüzde 25’i se AKSA’dan alınmaya başlandı” dedi.
Yarkıner, “O dönem kaç megawatt kiralanmışsa onun değeri alınırdı. Bu sistem kurulduktan
sonra maalesef 2008 yılında KIBTEK envanterinde 56 megawatt’lık şu anda senede bir milyon
dolar tanesine verdiğimiz 5 tane motorin yakıtlı santraller vardı. Hiçbir plan yapılmadan
geçerli rapor hazırlanmadan bu üç santral kuruluş dışı bırakıldı. Bunların akıbeti de belli
değildir ve soruşturulması gerekmektedir” diye konuştu.
“Neden bu anlaşmayı yaptıklarını açıklayamıyorlar”
2009 yılında ise Kalecik 2’yi imzalayanların ise temiz eller organizasyonu ile sorgulanması
gerektiğini belirten Yarkıner, “o dönem yine yapılan alım garantili sözleşmeleri yapanlar da
mahkemelerde hesabını veremeyecekleri durumdadırlar. Neden bu anlaşmayı yaptıklarını
açıklayamıyorlar” diye konuştu.
“Parmağımızın arkasına saklanacak zaman artık geçti”
Ayer Yarkıner, Kalecik 1’e kadar toplam 1 kilowatt’lık enerjinin fiyatının hiçbir şekilde
değişmeden 4,25 cent olduğunu hatırlatarak, 2009 yılında imzalanan sözleşmede bir anda 1
kilowatt enerjinin fiyatının 9,30 cent’e çıktığını kaydetti. Yarkıner, bunun altında o dönemin
bakanının imzası olduğunu söyleyerek, o dönemdeki bütün bakanlar kurulu üyelerinin
ihanetinin söz konusu olduğunu belirtti. “Biz bu memleketi yerde bulmadık” diyen Yarkıner,
“dua ediyorum beni mahkemeye versinler. Bunu mahkemede de yüzlerine haykırmak
isterim. Birinin rantı için orada oturan o bakanlar kurulu üyeleri, bugün biz AKSA’dan yakıt
alırken, yüzde 30 yakıt karı ödüyoruz. Biz bu yakıtı paramızla alıp üretsek yüzde 30 daha fazla
üreteceğiz” şeklinde konuştu. Sözleşmede kira bedeli tanımı olduğunu da ifade eden
Yarkıner, “her dönem kira bedelini artırarak ki son bu kira bedeli 4,64 cent’e çıkmıştı. Bu
fiyata Türkiye’de kurumlar eve elektrik satıyordu. Biz ise kira bedeli ödüyorduk. Şimdi bu da
arttı. Parmağımızın arkasına saklanacak zaman artık geçti” dedi.