Akla mantığa uygun değil

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Erk: 3 ay gibi kısa bir sürede böylesi bir değişikliğe gitmek doğru değil. Partide gençleştirme, taze kan tabii ki önemlidir ancak bu 3 ay önce de yapılabilirdi. Ya da önceki kabinede yer alan Teberrüken Uluçay ve Ahmet Gülle çok mu yaşlıydı da değişime gidildi? Ya da mademki onlar yaşlıydı şimdiki atanan arkadaşlarımızla akran olmaları da abesle iştigal değil midir?

“Burada bir müphemiyet var açıkçası bu değişim projesine çok intibak edemedik. Gençleştirme tabii ki yapılsın MYK’da Parti Meclisi’nde, parti tabanında gençleştirme yapılsın. Ancak kısa zamanda iki defa bakanlık değişimine gidilmesinin kafalarda bazı tereddütler oluşturması da gayet doğaldır. Açıkçası bu revizyon projesinde taşlar yerine oturmadı”

Önder Sennaroğlu’nun Tarım Bakanlığı’nda bu ülkenin tarihinde gördüğü belli bir bilgi birikimine sahip olan en iyi Tarım Bakanı olduğunu belirten Kutlay Erk, “Keza yine Aziz Bey de sosyal güvenlik sistemlerinde başarılı bir teknokrattı. Esasına bakarsanız burada bir kuşku yaratmak yanlıştır” dedi

Kısa aralıklarla CTP kanadında değişikliklere gidilmesi ve 2. değişimin Türkiye’den gelen suyun hemen ardından yapılmasını yorumlayan Erk, gelen suyla kabinede yapılan değişikliklerin bir bağlantısı olmadığını söyleyerek, sadece yapılan değişikliğin mantıklı bir düzleme oturtulamayacak algı yarattığını belirtti

Özlem ÇİMENDAL

Demokrat Parti Ulusal Güçler ile kurduğu koalisyondan jet hızıyla vazgeçen ve reform vaadiyle Ulusal Birlik Partisi ile ortaklık kuran Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, 3 bakanı görevinden ani bir kararla alması çeşitli soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Yeni Bakış’a bakan değişikliklerinin perde arkasını ve yaratacağı etkiyi değerlendiren CTP eski Genel Sekreteri Kutlay Erk Meclis komitelerinde görev yapacak isimlerin seçilmesinin üzerinden henüz bir hafta geçtiğine dikkat çekerek, bu ani değişikliği “sürpriz” olarak niteledi. “1 hafta sonra bu değişikliğin yapılması sürpriz oldu” ifadelerini kullanan Erk, bu görev değişikliklerinin ve kabine oluşumunun Meclis açılmadan önce yapılması gerektiğini de belirtti. Görev değişikliğinin 3 aylık kısa bir süre zarfında yapılmasını doğru bulmadığını söyleyen Kutlay Erk, “Bu 3 ay önce de yapılabilirdi. Partide gençleştirme, taze kan tabii ki önemlidir ancak bu 3 ay önce de yapılabilirdi. Ya da önceki kabinede yer alan Teberrüken Uluçay ve Ahmet Gülle çok mu yaşlıydı da değişime gidildi? Mevcut seçilen bakanların akranlarıydı. Amaç gençleştirmekseydi onlar da gençti” dedi.

“Teberrüken Uluçay ve Ahmet Gülle yaşlı mıydı?”

 Koalisyon hükümeti olarak hükümete gelen CTP’de kısa aralıklarla yapılan görev değişiklikleri kamuoyunda da merak uyandırdı. Türkiye’den borularla gelen suyun hemen ardından sürpriz bir şekilde yapılan bakanlık değişimi kafalarda soru işareti yarattı.

Kısa aralıklarla yapılan değişikliklerde yerine oturmayan tutarsızlıklar olduğunu belirten Kutlay Erk, CTP-DP koalisyon hükümeti dönemindeki mevcut bakanlar Teberrüken Uluçay ve Ahmet Gülle’nin göreve yeni atanan bakanların yaş olarak akranı olduğunu söyledi.

 “Teberrüken Uluçay ve Ahmet Gülle yaşlı mıydı ki, CTP-UBP Koalisyon Hükümeti’nde değişime gidildi? Ya da mademki onlar yaşlıydı şimdiki seçilen arkadaşlarımızla akran olmaları da abesle iştigal değil midir?” diye soran Kutlay Erk, “Burada bir müphemiyet var açıkçası bu projeye çok intibak edemedik. Gençleştirme tabii ki yapılsın MYK’da Parti Meclisi’nde, parti tabanında gençleştirme yapılsın. Gençleşmeye gidilsin taze kanın akışı sağlansın. Ancak bu kadar kısa zamanda iki defa bakanlık değişimine gidilmesinin kafalarda bazı tereddütler oluşturması da gayet doğaldır. Açıkçası bu revizyon projesinde taşlar yerine oturmadı” dedi.

 “Yeni atanan 3 bakan da birbirinden değerli isimler”

Maliye Bakanı Hasan Başoğlu’nun yerine atanan Birikim Özgür’ün, Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Önder Sennaroğlu’nun yerine atanan Erkut Şahali’nin, İçişleri ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar’ın yerine atanan Asım Akansoy’un da bakanlık bilgi, birikim ve becerisine sahip tecrübeli işbilir kişiler olduğunu ifade eden Kutlay Erk, “3 yeni arkadaşımız bakanlık birikimine bilgi, becerisine sahip deneyimli arkadaşlarımız. Ancak bu şekilde görevlendirilmeleri ve atanmaları, gerçek niteliğin merkezini kaydırdı. Yaşanan olayların neticesinde oluşan algıyla gerçek nitelik ‘bu arkadaşlar bu görevi yapabilirden’ kaydı ve altında başka nedenler arandı. Bir Birikim Özgür, bir Erkut Şahali tabii ki bakan olabilir. Birbirinden değerli belli bir bilgi birikimi olan arkadaşlarımızdır” dedi.

Önder Sennaroğlu’nun Tarım Bakanlığı’nda bu ülkenin tarihinde gördüğü belli bir bilgi birikimine sahip olan en iyi Tarım Bakanı olduğunu belirten Kutlay Erk, “Keza yine Aziz Bey de sosyal güvenlik sistemlerinde başarılı bir teknokrattı. Esasına bakarsanız burada bir kuşku yaratmak yanlıştır” dedi.

“Kafalarda soru işaretleri oluştu”

Maliye Bakanı Hasan Başoğlu’nun 3 aylık ve daha önce denenmemiş bir isim olduğunu belirten Erk, “Hasan Başoğlu zaman zaman sağlık sorunları olduğunu söylüyordu. Başoğlu’nun bu durumu Maliye Bakanlığı’ndaki değişime belki açıklayıcı bir neden olurdu ancak Önder Sennaroğlu ve Aziz Gürpınar’a haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim. Gerek CTP-DP Koalisyonu dönemindeki bakanlarla yeni atanan bakanların yaşça akran olmaları gerekse de CTP-UBP koalisyon hükümetindeki bakanların alanlarında bilirkişi olmaları bakımından kafalarda soru işareti oluştu ve doğal olarak kabinede sorgulanır hale geldi” dedi. Bundan sonra UBP Kurultayı’na kadar herhangi bir değişiklik beklemediğini kaydeden Kutlay Erk, CTP-UBP koalisyon hükümetinin devam edeceği kanısında olduğunu da belirtti. 

“CTP-UBP koalisyon hükümeti devam edecek”

“Koalisyon hükümeti devam edecek. UBP tabanı hükümette olmayı tercih eden bir tabandır. Dolayısıyla Özgürgün başkandı ve koalisyona ortaktı” diyen Kutlay Erk Özgürgün’ün devam etmesi halinde bu ortaklığın da devam edeceğini, ama başkan değişir ve yeni gelen başkan da koalisyon hükümetini kabul etmez ve bozmaya kalkar, UBP’yi devre dışı bırakmaya çalışırsa da tabanın bunu kabul etmeyeceğini söyleyerek şunları kaydetti:

“Koalisyon hükümetini kabul etmeyen bir UBP bunu tabanına anlatamaz. Partisini hükümet dışı bırakırsa tabana bunu haklı gösteremez. Hükümet devam edecek bazı revizyonlar değişiklikler olabilir. Bazı bakanlar değişir, bakanlıklar yine değişmez. Belki hükümet programında bir iki kozmetik değişiklik yapılır ama onun dışında köklü bir sil baştan bir değişim olacağına inanmıyorum.”

“CTP’nin manifestosunda su konusundaki tutumu bellidir”

Kısa aralıklarla CTP kanadında değişikliklere gidilmesi ve 2. değişimin Türkiye’den gelen suyun hemen ardından yapılması kafalarda soru işaretleri bırakırken, gelen suyla kabinede yapılan değişikliklerin bir bağlantısı olmadığını söyleyen Erk, sadece yapılan değişikliğin mantıklı bir düzleme oturtulamayacak algı yarattığını belirtti.   

“Su yönetimi kamuda, kamunun kurumunda olmalıdır. Devlet Su İşleri Dairesi ve belediyelerde olmalı. Mevcut su kaynağından belediyelere verilmeli. Belediye depolarından da halka ulaştırılmalı. Yine sulama işi Tarım Bakanlığı ve sulama birliklerinin ortak çalışmasıyla kullandırılmalıdır” diyen Erk, CTP’nin manifestosunda suyun özelleştirilemeyecek olduğunun yazdığını ve bunun değiştirilemeyeceğini söyledi.

“Her kim suyu yönetemezse, yönetiyor olduğu görevi bıraksın”

Gelen suyla birlikte ortada bir kuru gürültü ve başıboş söylemler dolaştığını ve bir kargaşa oluşturulduğunu söyleyen Erk, “Bu suyu biz yönetemeyiz diyen her kim ise bu ülkenin hiçbir yönetiminde olmasın.  Bunu bir belediye başkanı söylüyorsa o belediyenin yönetimini bırakmalıdır. Bunu bir bakan söylüyorsa o bakanlığı yönetmeyi bırakmalıdır. Bu suyu her kim yönetemeyiz diyorsa hangi görevde ve nereyi yönetmeye çalışıyorsa o görevden istifa etmelidir” ifad