DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
GBP 40,7959 -0.56%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2069994-1,59%

Açtı Ağzını Yumdu Gözünü!

ABONE OL
26 Mart 2015 11:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy, sendikaların başta “Göç Yasası” ve diğer beklentiler konusunda sürdürdükleri mücadeleyi desteklediğini belirterek, hükümetin bu sese kulak vermesini istedi.

“Eşit işe eşit ücret” ilkesinin vazgeçilemez bir ilke olduğunu ve insanların huzur içinde çalışabilmesi için bu ilkenin hayata geçmesi gerektiği üzerinde duran Akansoy, bu ilkenin olmadığı durumlarda insanlardan verim alınamayacağını kaydetti.

Akansoy, “İstediğiniz kadar ‘kardeşim sen bunu bilerek geldin’ deyin. Bu insanların biri 3 bin, diğeri 4 bin, en son girenler de bin TL alırsa olmaz. Dünyanın birçok yerinde benzer sorunlar yaşanıyor. Bu neo-liberal politikalar, kemer sıkma politikalarıdır. Kamuda çalışanların aylıklarının kısıtlanması, kamunun daraltılması için yapılmaktadır”

 Akansoy, KKTC Meclisi’nin çok verimli çalışmadığını ifade etti. Özellikle son dönemde Meclis üretiminin neredeyse durma noktasına geldiğini belirten Akansoy, Meclis’te ciddi sıkıntılar yaşandığını ve birçok komite çalışmasının bu sıkıntılar nedeniyle askıya alındığını söyledi.

Akansoy, Meclis’in gündeminde olan ‘Siyasi Partiler Yasası’yla ilgili olarak, bu yasanın 40 yıl önceden kalan bir  yasa olduğunu ve bu yasanın madde madde uygulanması halinde ülkedeki birçok partinin kapatılması gerektiğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de atıflarda bulunan Akansoy,  adayların propaganda söylemlerinde, Cumhurbaşkanı’nın görev, yetki ve sorumluluklarını zorlayan, aşan, anlamsız açıklamalarda bulunduklarını belirterek, Cumhurbaşkanı’nın birinci görevinin, ülkenin en büyük yarası olan Kıbrıs sorununun çözümü için sorumluluk ve inisiyatif alması olduğunu kaydetti.

Abbas ELMAS

CTP-BG Milletvekili Asım Akansoy, sendikaların hak arama örgütleri olduğunu ve  üyelerinin haklarını elde etme noktasındaki mücadelelerini bir vekil olarak desteklediğini vurguladı. Akansoy, sendikaların son zamanlarda “Göç Yasası” olarak nitelendirilen yasanın yanında başka noktalarda da mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek,hükümetin bu istekleri dikkate alarak bir an önce çözüm üretilmesi için girişimler yapması gerektiğini söyledi.

“Verim alınması mümkün değil”

“Eşit işe eşit ücret” ilkesinin vazgeçilemez bir ilke olduğunu ve insanların huzur içinde çalışabilmesi için bu ilkenin hayata geçmesi gerektiği üzerinde duranAsım Akansoy, bu ilkenin olmadığı durumlarda insanlardan verim alınamayacağını kaydetti. “İstediğiniz kadar ‘kardeşim sen bunu bilerek geldin’ deyin. Bu insanların biri 3 bin, diğeri 4 bin, en son girenler de bin TL alırsa olmaz. Dünyanın birçok yerinde benzer sorunlar yaşanıyor. Bu neo-liberal politikaların kemer sıkma politikalarıdır. Kamuda çalışanların aylıklarının kısıtlanması, kamunun daraltılması için yapılmaktadır” şeklinde konuşan Asım Akansoy, bunu sistemi kurtarmak adında insanları mağdur duruma düşürmenin bir yöntemi olarak nitelendirirken, yapılanın doğru bir yöntem olmadığını kaydetti.

“Eşit işe eşit ücret” yönünde atılacak doğru adımları desteklediğini anlatan Akansoy, insanların eşit ücret alabilmesi için eşit değer üretmesi gerektiğini vurguladı.  Asım Akansoy, “Burada insanların eşit değer üretmesini sağlayacak olan, sistemin bizzat kendisidir. Eğer sistem iyi çalışırsa o sistem içinde eşit değer ve iyi değer üretilmesi için Kıbrıs Türk halkı gereğinden fazla çalışacaktır ” dedi.

Eylemlerin ve protestoların bu ülkenin bir ferdi olarak yüreğini sızlattığını belirten Akansoy, partideki arkadaşlarının da “Emek en yüce değerdir” ilkesini savunduklarını ancak, bunun hayata geçirilmesinde ülkede ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi. Bu sıkıntıların nasıl paylaşılacağı yönünde de sorunlar yaşandığına dikkat çeken Akansoy, “Ben Asım Akansoy olarak konuşuyorum. Kamuoyu benim bu konu hakkındaki duruşumu çok iyi biliyor. Belli bir görüşüm var ve eğer hükümette bir görev alırsam bu görev çerçevesinde çok ciddi bir şekilde kamuoyunu aydınlatırım. Aksi takdirde ilkeden ödün verirmişçesine davranmak kamuoyu önünde bizim siyasi duruşumuzu sorgulatan bir duruma düşeriz” şeklinde konuştu.

Akansoy, son yıllarda yaşananların, toplumun siyasete olan güven duygusunun ciddi anlamda sarsılmasına neden olduğunu kaydetti.

“Özel sektörde sendikalaşma şart”

Akansoy, ülkede Göç Yasası’nın gündeme geldiği her platformda özel sektörün sıkıntılarının da paralel olarak tartışıldığını anlatarak, “Özel sektördeki düşük maaş, güvencesiz çalıştırılma gibi sıkıntıların aşılabilmesi için sendikalaşmanın önünün açılması gerekir” dedi.

Akansoy, “Özel sektörü mademki devlet denetleyemiyor, mademki denetleyebilecek yeterli imkanı yoktur, bunun yolu ve yöntemi vardır. Hemen sendikalaşmanın önünü açacaksınız, özel sektörde sendikalaşmayı bir “koşul” olarak koyacaksınız. Sendikalaştırılan çalışanları haklarını aramak yolunda cesaretlendireceksiniz” diye konuştu. Dünyada şu anda neo-liberal politikaların yüzde 1’lik bir kesimi zenginleştirdiğini ve orta kesimi inanılmaz bir biçimde aşağıya çektiğini anlatanAkansoy, bu gibi ülkelerde milli gelire bakıldığında ciddi bir artış olduğunu, ekonominin büyüyor gibi göründüğünü ancak, eve giren ekmeğe bakıldığında bir değişiklik olmadığını hatta düşüş olduğunun görüldüğünü söyledi. Akansoy, ülkedeki durumun da tartışılarak çok daha iyi noktalara getirilebileceğini kaydetti.

 

“Meclis doğru dürüst çalışmıyor”

Kıbrıs Türk toplumunun bir milletvekili olarak gerçekleri halka yansıtmayı bir görev olarak bildiğini kaydeden  Akansoy, KKTC Meclisi’nin çok verimli çalışmadığını ifade etti. Özellikle son dönemde Meclis üretiminin neredeyse durma noktasına geldiğini belirten Akansoy, Meclis’te ciddi sıkıntılar yaşandığını ve birçok komite çalışmasının bu sıkıntılar nedeniyle askıya alındığını söyledi.

Gerek CTP-BG, DP-UG arasında, gerekse DP-UG, UBP arasında ciddi çekişmeler yaşandığını ifade eden Akansoy, CTP olarak demokratikleşme yönünde adımlar atılmasına önem verdiklerini ve buna karşı bir engel gördüklerindetoplumu bilgilendirdiklerini kaydetti. Meclis’in sadece bazı sorunları çözmek içinbiraraya gelen insanlar topluluğu olmaması gerektiğine değinen Akansoy, Meclis’in ana görevinin ülke insanının aleyhine olabilecek yasaları geçirmek ve bunların sağlıklı çalışmasını denetlemek olduğunu vurguladı.

“Siyasi Partiler Yasası 40 yıllık”

Siyasi Partiler Yasası’nın 40 yıl önceden kalan bir  yasa olduğunu ve bu yasanın madde madde uygulanması halinde ülkedeki birçok partinin kapatılması gerektiğini vurguladı.  Akansoy, bu yasanın değişmesi için Meclis’te mücadele verdiğini ve bu yasanın değişmesine karşı olan  partilerin tek tekhalkın karşısında çıkarak gerekli açıklamaları yapmasını istedi. 1974 sonrasında savaşın hemen ardından yapılan yasaların halen gündemde olduğunu ifade eden Akansoy, yarım asır önce yapılan yasalar korunacaksa bu işi yapmanın hiç bir anlam ve öneminin olmadığını kaydetti. Statükonun hala sürdüğüne vurgu yapan Akansoy, bunun en büyük göstergesinin ise ülkede açılmak istenen “Koordinasyon Ofisi”olduğunu kaydetti.

“Adaylar yetki ve sorumluluklarını zorluyorlar”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de atıflarda bulunan Asım Akansoy,  adayların propaganda söylemlerinde, Cumhurbaşkanı’nın görev, yetki ve sorumluluklarını zorlayan, aşan, anlamsız açıklamalarda bulunduklarını belirterek,Cumhurbaşkanı’nın birinci görevinin ülkenin en büyük yarası olan Kıbrıs sorununun çözümü için sorumluluk ve inisiyatif alması olduğunu  kaydetti. Akansoy,   adayların önceliğinin Kıbrıs sorunu olması gerektiğini ve çıkıp halka Kıbrıs konusunda ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını açıklamaları gerektiğini söyledi. Akansoy, “Yeni seçilecek Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs konusu hakkında Rauf Denktaş’tan, Mehmet Ali Talat’tan ve Derviş Eroğlu’ndan etkili olması gereklidir” dedi.

“Eide çalışıyor ama ne yaptığını bilmiyoruz”

BM Genel Sekreteri Kıbrıs özel Temsilcisi Eide’nin Kıbrıs ziyaretini de değerlendiren Akansoy, Eide’nin bir şeyler için çalıştığını ancak ne yaptığını bilmediklerini ifade ederek, diğer özel danışmanların yanında iş bitirici ve işini iyi bilin bir kişi olduğunu ancak Eroğlu ve Anastasiadis gibi iki liderle çalışma gibi bir talihsizlik yaşadığını söyledi. Yorulmuş iki halkın ve yıpranmış ilişkilerin olduğu bir ortamda Eide’nin iki toplum liderini masaya oturtmak için uğraştığını kaydeden Akansoy, bunun biraz komik olduğunu ve güçlü bir hareket olmadığını söyledi. Eroğlu dışında bir adayın kazanması durumunda, öyle veya böyle masanın kurulacağını ifade eden Asım Akansoy, bugüne kadar görüşmelerde yaşanan sıkıntıların Derviş Eroğlu’nun görüşmeleri ileriye taşıyacak bir  çaba içinde olmamasından kaynaklandığını söyledi.

“Türkiye’nin de önemli bir seçimi var”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye’de de bir seçim sürecinin yaşanacağına ve Türkiye’deki seçimlerin Kıbrıs sorununun çözümünde çok büyük bir etken olduğuna değinen Akansoy, 2015 sonuna kadar bu işin bitmesi gibi adaylar tarafından yapılan açıklamaların inandırıcı bulmadığını söyledi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam