ABD’nin İran yaptırımları petrol arzını etkileyecek

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

14 Temmuz 2015’te Viyana’da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016’da yürürlüğe giren nükleer anlaşma, ya da resmi adıyla Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP), 8 Mayıs 2018’de ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan çekilme kararıyla fiilen çökmüş bulunuyor.

Her ne kadar anlaşma konusundaki olumsuz tavrı bilinen ve her fırsatta İran’ı oldukça ağır ifadelerle itham ve tehdit eden Trump’ın bu kararı şaşırtıcı olmasa da, beraberinde önemli belirsizlikler getirdi. Bu belirsizlikler, İran’ın milli güvenliğinden, Ortadoğu’daki bölgesel konumuna ve ülkenin kritik ekonomik gidişatına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Buna, dış politika ve hatta ekonomi vizyonunu önemli oranda bu anlaşmaya odaklayan Cumhurbaşkanı Ruhani’nin pozisyonunu da eklenebilir.

ABD’nin İran kararının ardından petrol fiyatlarında yükseliş görüldü.

FITCH: PETROL ARZI DENGESİ ETKİLENECEK

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in bugünkü raporunda, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını salı günü açıklandığı üzere tekrar uygulamasının petrol arzı dengesini etkileyeceği belirtildi. Buna göre, yaptırımların sonucunda İran ihracatında süregelecek kayıp, küresel arz/talep dengesinin 2018-2019’daki açığı sürdürmesi ihtimali artıyor.

Fitch Ratings’in raporuna göre, petrol piyasasındaki durum, mevcut tahminlerine göre fiyatlarda yukarı yönlü baskı oluşturacak.

Küresel diplomasi, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından hareketlendi. Trump’ın bu kararı ekonomi tarafında da etkisini gösterdi ve petrol fiyatlarında yukarı yönlü bir ivme görüldü.  

PİYASALAR AÇISINDAN ENDİŞE NEDENİ

Eski Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, Trump yönetiminin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı ve diğer jeopolitik gelişmelerin, uluslararası çatışma için potansiyel dikkate alındığında endişeye neden olduğunu söyledi.

“Benim kendi volatilite endeksim (VIX) çok yukarı çıktı” diye konuşan Fischer, Ortadoğu’daki durumu “çok çetin” olarak niteledi. “Bu, nükleer silahların yayılmasına yol açabilecek bir problem” ifadelerini kullanan Fischer, “Bu, ABD ile Avrupa arasındaki ilişkileri koparabilecek bir problem” dedi.

Konuşmasında ticaret savaşlarının geçmişte büyük ekonomik negatif sonuçlarla bittiğini ve bunun şimdi de olabileceğini anlatan Fischer, ABD’de kurumların vergisinin yüzde 35’ten yüzde 21’e indirilmesi sonrasında gelecekte mali genişlemenin çok daha zor olacağını, ABD’nin bir gün borcunun kolaylıkla yüzdüremeyeceği bir noktaya gelebileceğini vurguladı.

BELİRSİZLİK EN BARİZ RİSK

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de, Başkan Donald Trump’ın ticaret politikalarındaki belirsizliğin ABD ekonomisinin karşı karşıya olduğu”en bariz risk” olduğunu ve işletmeleri yatırımlarını geri çekmeye, azaltmaya teşvik ediyor olabileceğini söyledi.

Beyaz Saray’ın ticaret taktiklerine en keskin Fed eleştirilerinden birini yönelten Bostic, güneyde işletme yetkiileri ile yapılan görüşmelerin yatırımların ticaret riskleri nedeniyle ertelenmiş olduğu olasılığını gündeme getirdiğini ifade etti.

Bostic, ticaret risklerinin son kurumlar vergisi indiriminden umulan etkilerin altını oyabileceğini vurguladı. Bostic, “Vergi politikasına ilişkin bu yılın başında yükselen iyimserlik şimdi yerini, gümrük tarifelerinin ve olası bir ticaret savaşının yol açtığı belirsizliğe bırakmış durumda” diye konuştu.