DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
GBP 40,6534 0.01%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20786331,24%

‘2004’ün de ötesinde bir hayal kırıklığı yaşanabilir’

ABONE OL
24 Mayıs 2017 09:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Prof. Dr. Erol Kaymak, Kıbrıs müzakere sürecini ve iç
siyaseti Yeni Bakış’a değerlendirdi. Rum lider Anastasiadis’in ‘bütün konuları
görüşmek üzere Cenevre’ye gitmeye hazırım’ demekle ne kadar samimi olduğunun
tartışıldığını belirterek, yaptığı açıklamanın Eide’ye gönderme olduğunu söyledi.

Kaymak, 2017 yılına gelinmesine rağmen hala ciddi adım
atılamadığına dikkat çekerek, iç konularda bir türlü uzlaşı sağlanamadığını, hatta
gerilemelerin söz konusu olduğunu belirtti.

Kaymak, “Gelinen süreç aslında kritik bir süreçtir.
Müşterek bir zemin bulunamazsa, iki federasyonlu vizyon ortadan kalkarsa bir
belirsizlik ortaya çıkacak. Bu da istikrarsızlığa yol açacak. 2004’ün ötesinde
bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Benim böyle bir endişem var” diye konuştu.

Kaymak, görüşmelerin sona ermesi durumunda,  Eide’nin iyi niyet misyonunu devam edip ettirmeyeceğini
ve görüşmeler konusundaki esas düşüncesini Güvenlik Konseyine aktarması
gerektiğini kaydetti.

Deniz ABİDİN

Prof. Dr. Erol
Kaymak, Kıbrıs müzakere sürecini ve iç siyaseti Yeni Bakış’a değerlendirdi.
Kaymak, Kıbrıs müzakere süreci boyunca iç konularda bir türlü uzlaşı
sağlanamadığını belirterek, Cenevre görüşmesinin gerçekleşmesi için
Anastasiadis’in tam tersine konuştuğunu anımsattı. Kaymak, Anastasiadis’in
Cenevre’ye gidilebilmesi için toprak dahil anlaşılması gerektiğini ifade ettiğini,  ardından güvenlik konularının ele alınması
gerektiğini belirttiğini söyledi. Kaymak, şimdi ise tam tersi bir yol izlenmek
istendiğine dikkat çekerek, bunun nedeninin bir baskının sonucu olduğunu
kaydetti. Kaymak, Anastasiadis’in masadan kaçtığına dair bir söylentinin söz
konusu olduğunu belirterek, bunun sadece Cumhurbaşkanı Akıncı’nın iddiası
olmadığını, Güney basınında da bu tarz haberlerin çıktığını söyledi.  

“Sondaj daha büyük krizlere neden olabilir”

Kaymak,
görüşmelerin bitmesi durumunda Eide’nin iyi niyet misyonunun devam edip
etmeyeceği ve görüşmeler konusundaki esas düşüncesini güvenlik konseyine
aktarması gerektiğini belirtti. Kaymak, Anastasiadis’in “ben hiçbir zaman
masadan kalkmadım” dediğini dile getirerek, masadan kalkan taraf gibi görünmek
istemediğine dikkat çekti. Kaymak, Eide’nin her zaman arabuluculuk yaparak
müzakerelerin kopmasını engellediğini belirterek, son günlerde sondaj
çalışmalarının başlamasıyla birlikte daha genel bir krizin başlayacak
olmasından ötürü bir endişenin söz konusu olduğunu kaydetti.

“2004’ün ötesinde bir hayal kırıklığı yaşanabilir”

Kaymak, “Müzakerelerin
seyri konusunda öngörünüz nedir?” şeklindeki soruya karşılık ise şunları
söyledi, “Bu soru bana 2004 yılında sorulmuş olsaydı, muhtemelen AB’nin
entegrasyon süreci devam edecek, Türkiye ile olan ilişkiler ilerleyecek,
nihayetinde bir ara  formül bulunacak.
Ancak bugüne bakıldığında yıl 2017 ve hala ciddi bir adım atılamadı. Hatta
gerilemeler söz konusu. Türkiye’nin AB ile olan ilişkisinin kopma noktasına
geldik. Gelinen süreç aslında kritik bir süreçtir. Müşterek bir zemin
bulunamazsa, iki federasyonlu vizyon ortadan kalkarsa bir belirsizlik ortaya
çıkacak. Bu da istikrarsızlığa yol açacak. Birçok zaman ‘bu son şans’
deniliyordu. Sayın Akıncı samimiyetle federasyonu savunan bir liderdir. Bundan
önceki liderlerin ne derece samimi oldukları sorgulanabileceği gibi Akıncı’dan
sonra Kuzey’de federasyonu savunabilecek bir siyasi liderin olamayacağı
noktasına gelebiliriz. Rum tarafı bunu ertelemek isteyebilirler. Ancak işin
realitesi şudur ki müzakereler kopar mı? Bizde bu tür bir müzakere
sürdürebilecek siyasi irade ortaya çıkar mı? Yeni nesil siyasiler ortaya
çıkıyor. Bu yeni nesil, Akıncı’nın başarısızlığı ile sonuçlanan bir süreci
kaldığı yerden devam ettirebilir mi? Bayrak yarışını devam ettirebilecek
iradeyi bulurlar mı? Bizde bu yönde bir sıkıntı yaşanabilir. Şimdi 2004’ün
ötesinde bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Benim böyle bir endişem var”

“Anastasiadis yıpratılmak isteniyor”

Prof. Dr. Erol
Kaymak, Anastasiadis’in müzakerelerde daha samimi olması durumunda dahi
referanduma gitme mecburiyetinin söz konusu olduğunu, 2018 yılında yapılacak
olan Başkanlık seçiminin ise bunun bir provası olduğunu söyledi. “Bunu ilk kez
yaşamıyoruz. Annan Planı ortaya çıktığı zaman Kleridis’in şartı bir şekilde
tekrardan aday olmuştu” diyen Kaymak, o dönem Papadolulos’un bir referandum
şeklinde seçimi kazandığını anımsattı.  Kaymak,
benzer bir olayın tekrar yaşanabileceğine dikkat çekerek, Anastasiadis’in
sürdürdüğü müzakereler karşısında şahin bir pozisyon alınmakta olduğunu
kaydetti.

“Anastasiadis
yıpratılmak isteniyor, belki de siyasette yeteri kadar güçlü olduğunu düşünmüyor”
diyen Kaymak, bunu Eide’nin de düşündüğünü ifade etti.

“Anastasiadis Eide’ye gönderme yapıyor”

Kaymak,
Anastasiadis daha çok güçlü bir lider olarak çözüm politikasından caymaması
gerektiğini söyledi. Kaymak, Eide’nin henüz misyonundan vazgeçmediğini
belirterek, ara formül aradığına dair bilgilerin gelmekte olduğunu belirtti. Kaymak,
“Anastasiadis’in söylediklerini samimi kabul edecek olsaydık, ‘bütün konuları
görüşmek üzere Cenevre’ye gitmeye hazırım’ diyor. Böyle bir yorumu reddetsek,
ne duruma gelirdik? O halde Eide’nin yorumu burada önemlidir. Bu teklif ne
derece gerçekçidir? Bütün konular Cenevre’de konuşulacağına göre, sanırım bu
açıklama Anastasiadis’in Eide’ye göndermesidir” diye konuştu.

Kaymak, uzlaşmada
aklın yolu bir olduğuna göre Türkiye’nin sondaj arama çalışmasının

sıkıntı yaratmaması
gerektiğini belirterek, meselenin daha teknik düzeye çekilebileceğini söyledi.
Kaymak, Eroğlu döneminde ortak teknik bir komitenin kurulması için girişimin
başladığını, ancak Rumların bunu kabul etmediğini hatırlattı. Sondaj çalışmalarının
o dönem de tartışılmakta olduğuna dikkat çeken Kaymak, Barbaros teknesinin
devreye girdiği günlerin de yaşandığını belirtti. Kaymak, krizin birkaç yıldan
beridir devam etmekte olduğunu ifade ederek, Akıncı’nın seçildiği gün sondaj
çalışmalarının durduğunu kaydetti.

“Cenevre’de yeniden buluşma yönünde baskı unsuru
yaratıldı”

Kaymak, şunları
söyledi, “Eroğlu’nun son döneminde hatırlanacağı üzere Anastasiadis görüşmeleri
durdurmuş, görüşme konusundaki ön şartını Türkiye’nin politika değişikliği
olarak göstermişti. Sondaj,  2017’de
yeniden gündeme geldi. Bu da fiili bir takvim yarattı. Cenevre’de yeniden
buluşma yönünde bir baskı unsuru yaratıldı. Rum tarafı şu anda bunu yapmamazlık
edemez, Anastasiadis ben samimiyim demeye getiriyor”

“Halkta referandum beklentisi yok”

Prof. Dr. Kaymak,
referandum olmama beklentisinin söz konusu olduğunu belirterek, referandum
olacağına yönelik bir işaret olmadığı için iç siyasetin şekillenmeye
başladığını kaydetti. Kaymak, 2018 milletvekilliği seçimi yaklaştığında Kıbrıs
sorunu odaklı değil, daha çok iç siyasete yönelik konuşulacağını kaydetti.

“Projeler hep dış baskılarla hayat buldu”

Kaymak, hükümetlerin
halka icraatlarını anlatamadıklarını ifade ederek, projelerin daha çok dış
baskılarla hayat bulduğunu söyledi. Kaymak, projelerin meşruiyetinin
tartışıldığını, halkın, başka siyasi iktidar gelse ne değişir dediğini ifade
ederek, Kıbrıs sorunu endeksli olmayan iç siyasete odaklanan yeni neslin de söz
konusu olduğunu kaydetti. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam