20 Temmuz 1974 Ve Sonrası

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Abbas ELMAS

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 41’inci yıl dönümünü kutluyoruz bugün. Kimimiz şafak nöbeti tuttu güle oynaya, kimimiz Türk yıldızları ve Solo Türk pilotlarının eşsiz performanslarını izledi Girne Kordon Boyu’nda. Tam 41 yıl önce Kıbrıs adasına ayak basan Türk askerinin şehit oluşunu coşkuyla, şarkılarla ve türkülerle kutladık.

20 Temmuz 1974’te Kıbrıslı Türklerin huzurlu bir hayat sürdürebilmeleri için düzenlenen bu harekat sonrasında ise Kıbrıslı Türkler bir çıkmazın içinde budu kendilerini. ‘Ayşe tatile çıksın’ koduyla Kıbrıs Harekatının emrini veren dönemin TC Başbakanı Bülent Ecevit aslında Kıbrıs Türklerini kurtarmak ve adaya barışı sağlamak hedefindeydi.

Maalesef ki öyle olmadı. Öyle olmamasının sebebi, Kıbrıs’ta anavatandan aldıkları gücü kötü emelleri için kullananların düzeninin kurulmasına neden olduğundandır. Burada Kıbrıslı Türkleri huzur içinde yaşatmak için düzenlenen askeri harekat, Kıbrıslı Türkleri hayatlarından bezdirecek bir dönemin başlamasına neden oldu maalesef.

Devleti dolandıranların, soyanların, Türk askeri ve Mücahit’in dökülen kanlarını gözetmeksizin devletin mallarını peş keş çekenlerin, halkı fakirleştirirken ve kendi ceplerini dolduranların düzeni kuruldu.

İnsanların korkuları üzerinden siyaset yapan, oy uğruna vatandaşların haklarını gasp eden, halk sağlığını bozan, bankalara esir eden siyasilerin düzeni kuruldu barış için kan akıtılan bu topraklarda. 41 yıldır halkı sömürenler, Yavuz Çıkarma Pılajı’nda Şafak Nöbeti tutmak gibi bir şov içine girip, şafak nöbetini siyasi çıkarları için malzeme haline getirmesinler ve sabaha kadar çalıp oynayanlara mal edilmemelidir yüzlerce şehit verdiğimiz bugün.

20 Temmuz’un 41’inci yıldönümü bu vatanın insanları kutlasın. Türk askerinin burada sağladığı huzuru 41 yıldır ganimet, dolandırıcılık ve halk düşmanlığı edenler kutlamasın. İnsanların vatani duygularını çıkarları doğrultusunda, popülistçe ego duygularını bastırmak için kullananların bayramı olmasın 20 Temmuz.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı çok güzel yorumladı dün 20 Temmuz dolayısıyla BRT ekranlarında yaptığı konuşmada “20 Temmuz Barış Harekatı sonrasında çok daha farklı bir yapı kurulabilir, Kıbrıs Türk insanı daha refah bir yapıda yaşayabilirdi ancak istenilen noktaya gelinemedi” diyerek.

Evet, bu küçücük adanın bölünmüş kısmında istenilseydi çok güzel işler başarılırdı, halk refah içinde yaşayabilirdi, polis şiddetine uğramadan, paraları çalınmadan, bankalara esir hale getirilmeden ve gelecek kaygısı çekmeden yaşana bilinirdi.

Ama mevcut siyasi yapımız bunu hiç bir zaman istemedi, “Ya bir gün barış olursa” korkusuyla topluma korku salıp durdular, başkaldıranların üzerine polis saldılar, kendi vatandaşımıza kendi polisimizle dövdürdüler hiç kimsenin bunları anlamayacağını düşünerek.

Ama yalancının mumu yatsıya kadar yandı yine. Hiç beklemedikleri bir dönemde kurdukları düzenin ayaklarının altından kaydığını hissedenler bir telaş içinde şu anda. Her zaman birbirlerini suçlayanlar ortak oldu. Şimdi kurdukları düzensizlik düzenini düzelteceklerini iddia ediyorlar. Siz ki düzensiz düzenin koruyucuları, siz ki sistemsizliğin bekçiliğini yapanlar, siz gitmedikçe bu düzen değişmez.

Siz gitmedikçe daha nice 20 Temmuz Barış Harekatı coşkuyla, bayram havasında şarkılarla türkülerle kutlanır ve bunu malzeme olarak kullanırsınız.