1963’ten sonra ilk

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, AKEL’in İstanbul ziyaretinde, Türkiye’nin  Güney Kıbrıs ile direk temasa gireceğini ve daha önceki duruşundan farklı bir noktaya geleceğini belirterek, “Bugüne kadar Güney ile Kıbrıs Türkleri üzerinden konuşan Türkiye bu ziyaretle  Güney ile yüz yüze görüşme noktasına gelecek” dedi.

Ziyaretin 1963 yılından sonra  Güney Kıbrıs ile Türkiye yetkililerinin ilk resmi teması olduğunu ifade eden  İzcan,” Bu direk resmi bir temastır” dedi. İzzet İzcan, Türkiye Başbakanı Davutoğlu’nun da Davos sonrası İstanbul’a giderek AKEL yetkilileriyle resmi temasta bulunacağını savundu.

Bunun olumlu bir adım olduğunu ve BKP olarak bu girişimi desteklediklerini ifade eden İzzet İzcan, Kıbrıs’ta yaşanan olayların baş aktörlerinden birinin Türkiye olduğuna dikkat çekti.

İzcan, BKP olarak  kendilerinin de  Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras ile görüşme talebinde bulunduklarını açıkladı. 

Abbas ELMAS

Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan, Rum Anamuhalefet Partisi AKEL yetkililerinin 23 Ocak’ta gerçekleştireceği Türkiye temaslarını değerlendirdi. AKEL yetkililerinin  İstanbul’a yapacağı ziyaretin 1963 yılından sonra  Güney Kıbrıs ile Türkiye yetkililerinin ilk resmi teması olduğunu ifade eden İzzet İzcan,” Bu direk resmi bir temastır” dedi. İzzet İzcan, Türkiye Başbakanı Davutoğlu’nun da Davos sonrası İstanbul’a giderek AKEL yetkilileriyle resmi temasta bulunacağını savundu.

Türkiye’nin İstanbul’da gerçekleşecek buluşmayla Güney Kıbrıs ile direk temasa gireceğini ve daha önceki duruşundan farklı bir noktaya geleceğini belirten İzzet İzcan, bugüne kadar Güney ile Kıbrıs Türkleri üzerinden konuşan Türkiye’nin bu ziyaretle  Güney ile yüz yüze görüşme noktasına geleceğini söyledi.

“Biz de Çipras’tan randevu talep ettik”

Bunun olumlu bir adım olduğunu ve BKP olarak bu girişimi desteklediklerini ifade eden İzzet İzcan, Kıbrıs’ta yaşanan olayların baş aktörlerinden birinin Türkiye olduğuna dikkat çekti. İzcan, BKP olarak da kendilerinin  Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras ile görüşme talebinde bulunduklarını açıkladı. 

“AKEL elçi olarak Türkiye’ye gitti”

Bu gibi ilişkilerin nereye kadar ilerleyeceğinin önemli olduğuna dikkat çeken İzzet İzcan, AKEL yetkililerinin Türkiye görüşmeleri öncesinde Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ille görüştüğünü ve  bir elçi olarak Türkiye ziyaretini gerçekleştireceklerini söyledi. Rum tarafının yıllardır Türkiye ile yüz yüze görüşme girişiminde bulunduklarını da anımsatan İzcan, “Kıbırs’ın Kuzeyi’nde askeri güç olarak Türkiye’nin sözü geçtiği için direk görüşmek istiyorlardı. Kıbrıs görüşmelerinde de Kıbrıslı Türklerin toprak tavizi ve askerin azaltılması konularında yetkisi bir yere kadar olduğu için bu görüşmeler talep edildi. İstanbul’da gerçekleşecek olan görüşme de bunun bir şekilde yumuşatılmış şeklidir” diye konuştu.

“Görüşme nedeni sadece Kıbrıs değil”

“Kalıplaştırılmış tezlerin arkasına sığınılarak bu sorun bu günlere kadar geldi. Bu tür görüşmelerin yapılmasını destekliyoruz. Bu gibi görüşmelerle sorunların daha çabuk çözüleceğine inanıyoruz. Bence Güney,  Türkiye ile görüşsün, biz de Yunanistan ile görüşelim” şeklinde konuşan İzzet İzcan, Güney’in Türkiye ile görüşmesinin tek nedeninin Kıbrıs sorunu olmadığını, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerle de ilgili olabileceğini kaydetti.

“Türkiye’nin Ortadoğu projesi duvara tosladı”

Türkiye’nin  Ortadoğu projesinin duvara tosladığını kaydeden İzzet İzcan, AKP’nin dış politikada ciddi sorunlar yaşadığını ve Güney ile yapacağı görüşme ile durumunu tersine çevirmeye çalışacağını savundu. Doğu Akdeniz’de bulunan doğalgaz yataklarının AB ülkelerine aktarılmasında da Türkiye’nin pay alma niyetinde olduğunu belirten İzcan, bu konuda Türkiye’nin Güney Kıbrıs yetkilileriyle konuşmadan bir yere varamayacağını söyledi. İsrail petrolü ile Kıbrıs açıklarında bulunan doğalgazın Türkiye üzerinden aktarılması noktasında Güney ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yumuşamasını gerektirdiğine dikkat çeken İzzet İzcan, bunların da iki ülke yetkililerinin görüşme nedenlerinin başında geldiğini söyledi.

Türkiye’nin AB üyeliği

Türkiye’nin AB’ye katılması konusunda 13 başlığın bloke edildiğini, bunların 5 tanesinin sadece Güney Kıbrıs tarafından bloke edildiğine dikkat çeken İzzet İzcan, bu başlıklardaki blokelerin kaldırılmasının Kıbrıs sorunundaki ilerlemeye bağlı olduğunu kaydetti. Türkiye’nin ve AKP’nin yüzünün artık doğuya çevirmeyeceğini ifade eden İzcan, Türkiye’nin tek dış politika umudunun şu anda Güney Kıbrıs olduğunu söyledi. Bu durumu KKTC’deki politikacıların okuyamadığını savunan İzzet İzcan, ufak tefek meselelerin üzerinden ülkede tartışmalar ve sıkıntılar ortaya çıkararak toplumu yanlış yöne yönlendirdiklerini kaydetti.

“Kıbrıs sorununda ikinci bir kapı açılacak”

Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile görüşmesinin Kıbrıs sorununda ikinci bir kapıyı da açacağını belirten İzcan, bundan sonraki süreçte Türkiye’nin Güney ile direk pazarlık içinde girerek al ver sürecini başlatacağını vurguladı.

“Kıbrıs Türk Siyaseti hala özne olamadı”

 İzcan, Kıbrıs Türk siyasetinin hala özne olmayı beceremediği için ve kötü yönetildiği için kenara çekileceğini ifade ederek, “şu anda ikide bir AKP hakaretlerine maruz kalıyoruz. Su konusunda dahi yönetemeyeceğimizi söylendi. Bu hakaretlerin yapılmasına tek neden Kıbrıs Türklerini idare eden siyasilerdedir. Suyun nasıl yöneteceğini dahi kararlaştıramayan siyasilerden başka ne beklenebilir” diye konuştu.

“Koalisyon ortakları kendi içinde bölündü”

KKTC’de şu anda bir hükümet olmadığını, kendi içinde barışık olamayan bir hükümet ve koalisyon ortaklarının kendi içlerinde bile farklı seslerin ortaya çıktığına dikkat çeken İzcan, su konusunda da suyun adaya gelmesine rağmen hala dağıtımı konusunda muammalar yaşandığını söyledi.

İzcan, Tarım Bakanı Erkut Şahali ile Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün su konusunda Türkiye yetkilileriyle aralarında anlaşma yaptıklarını ve Türkiye’nin partilerin ne söylediğine değil hükümetin ne yaptığıyla ilgilendiğini kaydetti.

Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun son günlerde yaptığı açıklamalara da dikkat çeken İzzet İzcan, “Bu Türkiye’nin bize siz suyu yönetemezsiniz demesinden başka bir şey değildir” diye konuştu.

“Yolsuzluklar hükümeti”

Hükümetin iki ortağının da kendi içinde ikiye bölündüğünü yineleyen İzzet İzcan, “Reform vaadiyle kurulan CTP-UBP hükümetinde menfaatler ön plana çıkmış durumdadır. Her iki parti kendi içinde bölünmüştür. Bakanlık yapanlar başka, milletvekilleri başka konuşuyor. Bir kısım vekiller erken seçim diye bağırırken, bakanlık yürüten isimler özelleştirme ve usulsüz ihalelerle uğraşıyor. Hükümet kayda değer hiçbir icraat yapmamıştır. Reformun isminden söz etmek bile mümkün değildir. Ne reformu yaptı bu hükümet?. Neyin reformunu yapacak? Ben iddia ederim ve derim ki bu hükümet yolsuzluklar hükümetidir” diye konuştu.