DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21572591,06%
admin

admin

09 Şubat 2024 Cuma

Su hükümeti mi bozacak?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

CTP-BG Parti Meclisi üyesi ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zaanatkarlar Odası Başkanı Hürem Tulga, partisinin “Su” konusunun da ağırlıklı olarak ele aldığı geçtiğimiz akşamki toplantısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Su konusunda partisinin tavrının net olduğuna vurgu yapan Tulga, “Bize göre bu suyun Geçitköy Barajı’nda arıtılmasından, evlerdeki musluğa kadarki bölümünü,  hükümet programında da yer aldığı gibi oluşturulacak bir Su Kurumu ve BESKİ yönetmelidir.  Bu aşamada suyu siz yönetemezsiniz demek, Kıbrıs Türkü’nün meclisini, yönettiği organlarını hatta müzakere masasındaki varlığını yok saymaktır” dedi.

Tulga, “BESKİ ve Su Kurumu dışında bir seçenek yok, bunun dışında kalan seçenekler ise toplumun dışında bir başka su yönetiminin oluşmasıdır. Toplum buna rıza gösteremez, aynı şekilde CTP de bu güne kadarki politikaları çerçevesinde buna rıza gösteremez” şeklinde konuştu.

Suyun yönetimi konusunda Kıbrıs Türk toplumunun bir bütün olarak tavrı ortada net olduğu halde, TC tarafının ısrarından dolay bazı belediyelerin BESKİ’den ayrılacağı yönünde söylemler ortaya çıktığını aktaran Tulga, “Ama bu bütün toplum tarafından da bilinmektedir ki, bazı belediyelerimiz BESKİ’den çekilirse bu kendi arzularıyla değil bir baskı sonucu olacaktır. Dolayısıyla olanlar kimse için hoş olmayacak. Sonraki aşamada da iş hükümetin bozulmasına kadar gidecektir “dedi.

“Dileğim UBP’nin de artık toplumun iradesine saygı göstermesidir. Ama bu dileğin ötesinde, UBP’nin görevidir ve bu parti toplumun partisidir. Bu su krizinin aşılmasında UBP’nin duruşu ve tavrının stratejik bir önemi bulunmaktadır”

Eniz ORAKCIOĞLU

CTP-BG Parti Meclisi üyesi ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zaanatkarlar Odası Başkanı Hürem Tulga, partisinin  “Su” konusunun da ağırlıklı olarak ele aldığı geçtiğimiz akşamki toplantısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

“BESKİ’de suyu yönetmek için oluştu”

Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Koordinatörü ve CTP-BG Parti Meclisi Üyesi Hürrem Tulga, Su yönetimi konusunda belediyelerin tutumunun net olduğunu belirterek, “UBP’li ve DP’lisine kadar toplumun tavrı bu suyu yönetiriz ve bu suya ihtiyacımız var yönündedir. Artık suyu yönetemeyeceğimizin söylenmemesi gerekiyor. Suyu dahi yönetemeyen bir toplumun yapacak birşeyide kalmaz. BESKİ’de suyu yönetmek için oluştu ve ayrımsız oluştu, düşüncelerin farklılıklarına rağmen bir araya gelinebildi. Belediyelerde sorunların olduğu doğrudur, ama sorun olmayan yer mi kaldı. Burada önemli olan sorunların nasıl giderileceği ve nasıl üzerinden gelinebileceğidir, sorunların çözülememesi için de hiçbir neden yoktur. Bu çerçevede de belediyelerimiz hükümetler daha harekete geçmeden ortaya bir tavır koyarak bir araya geldiler ve birlikte bu suyu yönetmek için bir yapı oluşturup önerilerini yaptılar. Belediyeler BESKİ’yi kurdu, yeni CTP-UBP koalisyon hükümet oluştu. Hükümet kurulduktan sonrada Belediyeler ayni tutumu sürdürdü, UBP ve CTP suyu önemli konulardan biri olarak programa koydurdu, su kurumunun oluşması içinde parafe ettiler” dedi.

 

“BESKİ devreye giriyor”

Tulga, sözlerine şu şekilde devam etti; “Şimdi gelinen noktada suyun açılışı gerçekleşti ve teknik heyetler geldi. Bütün görüşmelerde, gerek heyetler arası görüşmelerde, gerekse Anamur görüşmelerinde de belediyelerin tutumu net bir şekilde ortaya kondu ve kamuoyuna yansıdı. Su Geçitköy Barajına kadar Türkiye yönetiminde geliyor, ama oradan itibaren suyun arıtmasından başlayarak suyu yönetecek su kurumu söz konusu, ama o suyun belediyelerin depolarına akışıyla birlikte depolarda toplanan suyla birlikte BESKİ devreye giriyor.”

 

“Tahsilat yapılamayacak bir durum yoktur”

Belediyelerin suyu dağıtıp, yönetebileceğini belirten Tulga, “Tahsilat da yapılamayacak bir durum ortada yoktur. Biz suyun yönetile bilineceğini her yere anlattık, su ve sayaç ihtiyacının 100 bin civarında olduğu da söylendi kaldı ki birçok firma da bunu taahhüt etti. Diğer taraftın alt yapı yatırımları, su şebekeleri yüzde 90-95 oranında tamamlandı. Kısacası suyun yönetimine ilişkin her şey var. Şirket, altyapı, depolar, tahsilatı yapacak olanlar hepsi var. Ama toplumun belediyelerinin tavrına rağmen, hükümetlerin politikalarına ve programlarına rağmen deniyor ki biz yöneteceğiz”  diye konuştu.

 

“Yapamayacağımız bir iş değildir”

Tulga, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bana göre olanlar artık güvensizlik veya yönetemeyeceğiz konusu değil, birçok yerde partizanlık gibi sorunlarımız oldu ve çeşitli nedenlerle birçok işimizi doğru dürüst yapmamış olabiliriz. Ama burada öyle bir durum var ki gerçekten burada partizanlığa karşı durduğumuz zaman ve önlemleri aldığımız zaman yapamayacağımız bir iş değildir” şeklinde konuştu

 

“Baskıdan dolayı ayrılıyorlar”

Suyu yönetemeyeceğimizi söylemenin, Kıbrıs Türk Toplumunu, Meclisi, masadaki görüşmeleri yok saymak demek olduğuna vurgu yapan Tulga, “Bir federasyon kuracaksınız, Kıbrıs’ın ortak yönetimine tabi olacaksınız,  AB ülkesi olacaksınız ama suyu yönetemeyeceksiniz. Bunu durup herkesin düşünmesi gerekir. Bunu durup artık öneriyi yapanlarında, bunu ifade edenlerin de ve bunu seslendirenlerinde oturup bunları düşünmesi lazımdır. Bu süreçler yaşanırken Kıbrıs Türk Toplumunun bir bütün olarak tavrı ortada net olduğu halde, TC tarafının ısrarından dolay bazı belediyelerimizin BESKİ’den ayrılacağı yönünde sözler duyulmaya başlandı. Ama bu bütün toplum tarafından da bilinmektedir ki, bazı belediyelerimiz BESKİ’den çekilirse bu kendi arzularıyla değil bir baskı sonucu olacaktır. Dolayısıyla olanlar kimse için hoş olmayacak. Sonraki aşamada da iş hükümetin bozulmasına kadar gidecektir. UBP ve UBP’nin yönetimindeki belediyeler hükümet ve BESKİ’den kendi isteğiyle ayrılmıyor” dedi.

 

“BESKİ’den başka bir seçenek yoktur”

Geçtiğimiz akşam tüm CTP’li belediyelerin de katılımıyla en geniş şekilde CTP parti meclisin toplandığına dikkat çeken Tulga, “Milletvekilleri, bakanlar, gençlik örgütleri, kadın örgütleri hepsi ordaydı. Orada tek bir görüş vardı, oda suyun yönetiminin ne olması gerektiği ortaya kondu ve bunun dışında da başka bir seçeneğin olmadığı söylendi. Kısacası ortak düşünce bugüne kadar ifade edildiği gibi su kurumunun oluşması gerektiği ve BESKİ’nin de doğru bir çözümleme olduğu, BESKİ ile zafiyeti olan belediyelerin de bu zaaflarının bu şekilde ortak yönetimle giderilebileceği yönündeydi. Bunun yanında bu çerçevenin dışında başka bir seçeneğin görülmediği, ama varsa da müzakere edilebileceği ortaya kondu. Ortada BESKİ ve Su Kurumu dışında bir seçenek yok, bunun dışında kalan seçenekler ise toplumun dışında bir başka su yönetiminin oluşmasıdır. Toplum buna rıza gösteremez, aynı şekilde CTP de bu güne kadarki politikaları çerçevesinde buna rıza gösteremez” diye konuştu.

 

“UBP’nin stratejik önemi bulunuyor”

Tulga, şunları söyledi:

“Dileğim UBP’nin, artık Toplumun iradesine diğer kurumlarımız gibi sözünün arkasında durmasıdır. Ama bu dileğin ötesinde, UBP’nin görevidir ve bu parti toplumun partisidir. Bu su krizinin aşılmasında UBP’nin duruşu ve tavrıyla stratejik bir önemi bulunmaktadır. Suyu kullanan biz olacağımıza göre toplumun bir partisi olan UBP artık bu kararı bugüne kadarı yenilemesi ve aldığı kararın arkasında durması lazım diye düşünüyorum.”

 

“Bu parayı aldığımız için batınız”

Tulga, Toplumun halini örnek göstererek, “Maliye Bakanı Birikim Özgürün ‘bu parayı almazsak batarız’ sözlerine karşılık, bu parayı aldığımız için batınız. Bugüne kadar size verilen o parayı şartsız kuralsız aldığınız için battınız. Parayı alırsınız biraz daha gidersiniz ama gerilemeye devam edersiniz. Kendi kararlarınızı vermek zorundasınız. Yine maaşlar nasıl ödenecek günlerine geldik. Lütfen artık herkes kendine gelsin. Kendine şu veya bu şekilde üretimimiz ne kadarsa bu şekilde yaşamaya alışmak zorundayız. Aksi halde bu kararlar iyi, düzgün ve saygın kararlar verilemeyecek. Daha önce bir ana, yavru ilişkisi şu veya bu şekilde vardır, ama artık öyle bir dünyada değiliz. Türkiye ben karşılığını alırım diyor ve Kuzey Kıbrıs’ın onun açısından stratejik ve psikolojik olduğunu söylüyor. Sana senin açından bakan yok artık ve bunu kabullenmen gerekiyor” diye konuştu.

 

“Dilerim iki partide bu sınavı en iyi şekilde verir”

Tulga, sözlerine şu şekilde devam etti; “CTP-UBP koalisyonu oluşurken eleştirilerim hem kitle toplantılarında, hem de parti meclisinde oldu. Dediğim şuydu; önemli olan protokol ilişkin alınan kararların hayata geçirilmesidir ve bu noktada geçmişteki CTP ve DP koalisyon hükümetinde DP, CTP’yi suçladı, CTP ise DP’yi suçladı. Dolayısıyla bu hükümetin en geniş koalisyon olduğu ortada ama diğer taraftan da esas mesele iradeydi ve ne kadar yapılabileceğiydi. Bu eleştirileri yaptım ve CTP’li arkadaşlara için acele etmelerini ve düzgün işler yapmaya çalışmalarını söylemiştim. Bırakın UBP’yi gerekçe göstermeye, yapabileceğiniz her şeyi yapın, çünkü toplumun buna ihtiyacı var. Çoğunluk da bu umudu beslemişti, ama suyla birlikte bunlar tartışabiliyoruz. Dilerim iki partide bu sınavı en iyi şekilde verir ve artık toplumunda dönüp bakabileceği kurumlar olarak yeniden hayata başlar.”

 

“Tekelleşmenin her türüne karşıyız”

Tulga, sözlerine şu şekilde son verdi; “Biz yönetim kurulu olarak su konusunu değerlendirdik. Oda meclisi olarak su meselesini değerlendirdik. Bunların hepsi bizim gündemimize geldi. Bunların yanında birde tekelleşme konusu var ki bir firma gelip ülkemizin doğal kaynaklarına kadar her şeye müdahale ediyor. Esnaf ve Zanaatkârlar kadar bunun anlamını bizim kadar bilen bir kuruluş daha yoktur. Özel tekelleşmenin her türüne nerde isterse olsun karşıyız.”