DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21600080,17%
admin

admin

09 Şubat 2024 Cuma

Nuland’ın ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanlığının açıklamaları…

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugüne kadar çok speküle edildi…

Statükocu basın ve siyasi odaklar Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı yıpratma amacıyla sürekli kullandı…

Ancak dün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun yaptığı açıklamalar, yaratılmaya çalışılan olumsuz atmosferin bir ölçüde dağılmasını sağladı.

“Nüfus oranlarına ilişkin gerçek dışı çeşitli spekülatif haberler yayılıyor. Gerçek şudur: Her iki tarafın bugüne kadar verdiği tüm yurttaşlıklar, çözümden sonraki ilk gün otomatik olarak birleşik federal Kıbrıs’ın yurttaşları olacaktır. Herhangi bir yurttaşın bu ortak haktan mahrum edilmesi, hiçbir şekilde söz konusu değildir”…

Bu sözler Cumhurbaşkanlığı Sözcüsüne ait…

Burcu;

“Nüfus ve yurttaşlık konularının çarpıtılarak saptırıldığını” da belirtirken;

Nüfus meselesinin “halledilmiş bir konu olduğuna” da vurgu yapıyor ve bunun “Kıbrıs Türk tarafı açısından, görüşme tarihinde vatandaşlık konusunda gelinen en iyi aşama” olduğunu belirtiyordu.

Ancak daha da önemlisi, Burcu’nun vatandaşlık konusunun altını çizerken;

“Vatandaşlıkların bir kısmının ayıklanması söz konusu değildir. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın tüm yurttaşlara verdiği bir söz vardır: Yurttaşlarımız arasında hiçbir ayrımı kabul etmem etmeyeceğim. Mevcut tüm yurttaşlarımız, hiçbir başka kritere bakılmaksızın, federal Kıbrıs’ın yurttaşları olacaktır. Cumhurbaşkanımız sözünün arkasındadır” şeklinde konuşmasıydı.

Yani anlayacağınız;

Bugüne kadar verdiğimiz vatandaşlıklar;

Federal bir çözüme ulaşılması halinde;

Geçerli sayılacak…

Bu konuyu artık kimsenin speküle etmemesi gerekiyor bundan sonra…

Vatandaşlar da rahat olmalı, çözümü baltalamaya çalışanların dolduruşuna gelmemeli…

Hele de seçim atmosferinde insanlarımızın, statükocu çığırtkanlıkların etkisiyle galeyana da gelmemesi gerekmektedir.

Bir önemli konu da;

Meşhur “dört özgürlük” meselesi…

Sözcü Barış Burcu;

“Dört özgürlük konusunda zemin, 11 Şubat Belgesi, 1977-79 Doruk Antlaşmaları ve bundan önceki tüm görüşme zeminlerinden ortaya çıkan teamüllerin gereği BM parametreleridir” derken;

“Bu esasın BM Güvenlik Konseyi kararlarında da yer aldığını” belirtiyor ve şöyle diyordu:

“Dört özgürlük konusu da BM parametrelerine aykırı olmayacaktır. Dört özgürlük konusu, görüşme sürecinin yürütüldüğü BM parametrelerini ortadan kaldıracak şekilde uygulanacakmış gibi kasıtlı çarpık bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bunlar AB’nin de değer verdiği özgürlüklerdir ama 11 Şubat Belgesi dahil, 1977-79 Doruk Antlaşmaları dahil ve bundan önceki tüm görüşme zeminlerinden ortaya çıkan müzakere müktesebatı gereği asıl olan, BM parametreleridir. Bu, BM Güvenlik Konseyi kararlarında da yer almaktadır”.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu böylelikle Kıbrıslı Türklerin BM parametrelerine bağlılığının altını da bir kez daha çizmiş oluyor ve “iki bölgelilikle iki kesimliliğin bu parametrelerin temelini oluşturduğunu” vurguluyordu.

Bunun yanında şu vurgu da sürece ilişkin endişe beyan eden kesimleri oldukça rahatlatıyordu:

“Varılacak çözümde iki bölgelilik ve iki kesimlilikle dört özgürlük arasındaki ilişki, iki bölgelilik ve iki kesimliliği koruyan nitelikte düzenlenecektir. Kurucu devlet kendi bölgesindeki mülkiyet edinme özgürlüğünü düzenleme yetkisine sahip olacaktır. Bu yetki, o bölgenin kurucu devletine ait olacaktır. Bu ve diğer özgürlüklerle ilgili düzenlemelerin tümü, iki bölgelilik ve iki kesimliliğe tehdit oluşturmayacak şekilde, o kurucu devletin sorumluluğunda olacaktır. Nüfus ve mülkiyet bakımından sarih çoğunluğu koruyacak çerçevede özgürlüklere elbette açık olacağız”…

Fazla uzatmak istemem… Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun son derece önemli olan açıklamalarını ana hatlarıyla bu yazıda size aktarmak istedim.

Belki haberlerde dün akşamdan itibaren duymuş ve bugün de okumuş olacaksınız bunları…

Olsun… “Bir de ben yazıma alayım ki, ulaştırabileceğimiz kadar vatandaşımıza ulaştıralım bunları” diye düşündüm…

Ve bu tür açıklamaları zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün yapmasını da son derece olumlu buldum…

Ama hepsinden önemlisi;

–          BM paremetrelerine bağlılıkla Kıbrıslı Türk toplumunun özgüveninin net bir şekilde ortaya konmuş olmasıydı…

Toplumun birtakım hassasiyetlerinin, olgun, diplomatik ve barış atmosferinden ayrılmadan dile getirilmesi;

Kamuoyunda oluşabilecek endişelerin önemli bölümünün giderilmesini de sağlayacak.

11 Şubat 2014 tarihli “Framework Agreement”;

Yani “Çerçeve Anlaşmasının” altına sürekli ayak sürüyen Eroğlu ve Anastasiadis’in 24 saat içinde imza koymalarını sağlayanların başında gelen;

 ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın bugün adaya gelişinden önce böylesine olumlu ve BM parametrelerine bağlılık içeren açıklamanın yapılmış olması da;

Son derece isabetli olmuştur…

Umarım Victoria Hanım da;

Sürece vereceği “yeni ayar” çerçevesinde bunları da not edecektir…