Umut hem var hem yok gibi

CTP Milletvekili Soyer: Taraflardan biri kendini masum ve ötekini suçlu olarak gösterdiği her meselede masum olduğunu düşünenin de olumlu sonuç elde etmediği aşikârdır.  Bu yüzden taraflardan hiçbir, bütün bu süreçler boyunca masum değildir. Bu yüzden şapkayı öne koyup tekrar tekrar zorlamak gerekiyor

 

UBP Milletvekili Tatar:  iki toplumun bir anlaşmaya varabileceğine dair bir inancım hiçbir zaman olmadı. Rumların eşit şartlarda veya Kıbrıs Türk Tarafının istediği şartlarda bir anlaşmayı kabul etmesi asla mümkün değildir

 

DP Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu: Kıbrıs sorunu ve müzakerelerde başladığımız noktaya döndük. Bugüne kadar yapılan çemberi dönüp dolaşıp yine aynı noktaya gelmektir

 

Eniz ORAKCIOĞLU

Yeni Bakış, durağan bir sürece giren  Kıbrıs sorunu konusunda Cumhuriyet Meclisindeki siyasi parti milletvekillerinin nabzını tuttu.

CTP Milletvekili Soyer,

“Bitsin de kurtulalım mantığı doğru bir yaklaşım değildir”

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, müzakerelerde sıkıntı yaşandığının apaçık ortada olduğun vurgulayarak, “Ama hiçbir zaman bu sıkıntının esiri olunmamalıdır. Zorluğu aşmak için herkese düşen büyük bir tarihsel sorumluluk vardır. Taraflardan biri kendini masum ve ötekini suçlu olarak gösterdiği her meselede masum olduğunu düşünenin de olumlu sonuç elde etmediği aşikârdır.  Bu yüzden taraflardan hiçbir bütün bu süreçler boyunca masum değildir. Bu yüzden şapkayı öne koyup tekrar tekrar zorlamak gerekiyor. Dolayısıyla bitsin de kurtulalım mantığı her iki taraf için de barışın bitmesi anlamına gelecektir. Bu nedenle görüşme sürecine inat ve ısrarla yapıcı bir şekilde devam etmek gerekir” şeklinde konuştu.

“Bunca emek heba olmamalıdır”

Yaşanan süreçten sonra durum değerlendirilmesi yapılması gerektiğine vurgu ayapan Soyer, “Bir zamanlar BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in denediği  ama başarılamayan hadise tekrardan gündeme gelmelidir. İki lider BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Eide’nin bu müzakere sürecinde yakınlaşılan konuları yazması ve  bunu teyit etmesi, yakınlaşmada konuların nasıl ele alınacağı ile ilgili bir çalışmayı yapması gerekmektedir. Bu aşamada bunca emek heba olmamalıdır. Sayın Eide bütün bu görüşme sürecinde yakınlaşılan konularla ilgili çalışmasını yapmalıdır ve bu yakınlaşılan konularla ilgili çalışmayı iki lider onaylamalıdır, toplumlarına da bunu anlatmalıdır. Süratle buna bağlı olarak iki taraf arasında ekonomik, insani, sosyal ve kültürel yakınlaşma konuları ele alınmalı, bu başlıklar ele alınırken de yakınlaşılamayan konuları nasıl ele alınacağı ile ilgili de metot çalışması yapılmalıdır” dedi.

UBP Milletvekili Tatar,

“Anlaşma mümkün değildir”

UBP Milletvekili Ersin Tatar ise,  “Ben hiçbir zaman Rumlarla bir anlaşmaya gidilebileceğine inanmamış ve ihtimal vermedim. Sayın Akıncı’nın açıklamalarında; Eşitlikten ve Türk nüfusunda çoğunluktan, bir de Türkiye’nin garantörlüğünün devamından  bahsetmişti. Kaldı ki Rumlarla Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bahsettiği şartlarda asla bir anlaşma olması mümkün değildir. Kısacası bizim beklediğimiz şartlarda bir anlaşma olmayacağı açıkça ortadadır. Yakın bir gelecekte de çözüm umudu görünmemektedir.”

DP Milletvekili Arabacıoğlu;

“Başladığımız noktadayız”

DP Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu da , Kıbrıs sorunu ve müzakerelerde başlanılan noktaya dönüldüğünü vurgulayarak, “Bir çember etrafında dolaşarak başladığımız noktaya geldik. Bugüne kadar yapılan da çemberi dönüp dolaşıp yine aynı noktaya gelmektir, bundan sonrası içinde yine çemberi dolaşarak aynı noktaya gelinecektir. Süreci yıllarca takip etmekteyim ve Rum tarafının mantalitesi de değişmediği sürece bu ülkede bir anlaşma olmaz” şeklinde konuştu.