Trafik kazalarında “erkekler” başı çekiyor

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, KKTC’de Trafik Dairesi kurulmasına rağmen hala trafik istatistikleri yayınlayan kurumsal bir yapı oluşturulmadığının altını çizerek, trafik kazalarına ilişkin verilerin Emniyet Teşkilatı’nın hazırladığı raporlara dayandırıldığını dile getirdi.

2005-2015 yılları arasında ölümle neticelenen 419 kaza raporuna göre sanık durumunda olanların %86,6 kişinin erkek olduğunun görüldüğünü belirten Şafaklı, “Bu ise şehir efsanesi haline gelen kadınların kötü şoför olduğu iddiasını bir nevi çürütmektedir” dedi.

Ölümle neticelenen trafik kazalarının gerçekleştiği yerler açısından incelendiğinde, % 9,3’lük bir oranla kavşakların önemli bir faktör olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Şafaklı, % 31,4’lük bir oranla da virajlarda ölümlü kazaların meydana gelme gerçeğinin mühendislik açısından acilen incelenmesi gerektiğini vurguladı.

Yine 2011-2015 yılları arasındaki 4 yıllık süreyi kapsayan ölümle neticelenen trafik kazalarında sanık durumda olanların en fazlası  %22,2 ile 20-25 yaş grubu arasında olduğuna değinen Şafaklı, kaza yapanların çoğunun 6 ile 10 yıllık şoförler olduğuna da dikkat çekti.

Şafaklı, ölümlü kazalarda sanık durumunda olanların ezici çoğunluğunu lise mezunlarının oluşturduğunu ifade ederken, bunu üniversite ortaokul ve ilkokulun takip ettiğini, böylelikle eğitim ile kaza oranı arasında doğru orantıdan bahsetmenin mümkün olmadığını ifade etti.

Özlem ÇİMENDAL

Ekonomist Okan Veli Şafaklı Emniyet Teşkilatı’nın hazırladığı raporlara dayandırarak hazırladığı istatistiki verileri Yeni Bakış ile paylaştı. Şafaklı’nın, KKTC trafiğindeki ölümlü kazaları cinsiyet, yaş, eğitim ve altyapı çerçevesinde değerlendirerek ortaya koyduğu istatistikler, ülke trafiğine dair şimdiye dek hiç bahsedilmemiş önemli tespitleri de beraberinde getirdi.     

“Kazaya neden olan birçok faktör var”

Dünya Sağlık Örgütü’nün trafik kazalarına neden olabilecek risk faktörlerini hız yapma, alkol ve diğer psikoaktif maddelerin etkisi altında sürüş, motosiklet kaskları, emniyet kemeri ve çocuk emniyet kemerlerinin kullanılmaması olarak sıraladığını ifade eden Şafaklı, bunlara ek olarak daha birçok sınıflandırmanın varlığından söz etti.

“Uzman kadrolar trafikle ilgili istatistiki bilgiyi toplumla paylaşmalı”

Dikkat dağıtan sürüş, güvensiz yol altyapısı ve güvenli olmayan araçların da trafikte kaza riskini artıran faktörler arasında önemli bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Şafaklı, “Bu çerçevede, trafik yol güvenliğine ilişkin risk faktörlerinin ülke bazında güvenilir istatistikle belirlenmesi gerekir. Trafikle sürdürülebilir bir mücadele hedefleyen her ülkede uzman kadroların trafiğin her yönüne ilişkin sistematik istatistik ürettiği ve şeffaf olarak toplumla paylaştığı bir yapı olmalıdır” dedi.

“İnsan faktörü sürücü, yaya ve yolcu üçlemi önemli”

Türkiye Cumhuriyeti Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı’nın her yıl kolayca ulaşılabilecek (şeffaf) şekilde “trafik kazaları özeti”  yayınladığına dikkat çeken Şafaklı, “Bu yolla trafik kazaları ile ilgili birçok istatistik kamuoyunun bilgisine getirilmektedir. Bu istatistikler arasında trafik kazalarında kusuru olan insan faktörü sürücü, yaya ve yolcu şeklinde sıralanmaktadır” şeklinde konuştu.

“Trafik Dairesi var, istatistik yayınlayan kurumsal yapı yok”

Şafaklı, KKTC’de Trafik Dairesi kurulmasına rağmen hala trafik istatistikleri yayınlayan kurumsal bir yapı oluşturulmadığının altını çizerek, “Trafik kazalarına ilişkin veriler, trafik kazaları sonucu Emniyet Teşkilatı’nın hazırladığı raporlara dayandırılarak derlenmektedir. Bu raporlar ise klasik olarak sürücü kusurlarına odaklanmakta ve kazalara neden olabilecek diğer unsurları pek dikkate almamaktadır. Ancak, bu şekilde elde edilen istatistikler ile trafik kazalarına ilişkin önemli ipuçları elde etmek yine de mümkündür” şeklinde konuştu.


“KKTC Polis Genel Müdürlüğü’ne yazılı başvuruyla elde edilebilir”

Birçok modern ülkede trafik istatistiklerinin kolayca elde edilebileceğini de anlatan Şafaklı, “Bilgi Edinme Yasası’na göre KKTC Polis Genel Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunmak suretiyle elde edilebilir. Ben de bu açıdan Polis Teşkilatımıza son derece müteşekkirim. Bu verileri esas alarak derlediğim istatistikler çerçevesinde KKTC’nin trafik sorunuyla ilgili veriler elde edebildim” ifadelerini kullandı.

 

“Trafik kazalarının temel suçlusu ‘erkekler’”

2005-2015 yılları arasında ölümle neticelenen 419 kaza raporuna göre sanık durumunda olanların %86,6 kişinin erkek olduğunun görüldüğünü belirten Şafaklı, “Bu ise şehir efsanesi haline gelen kadınların kötü şoför olduğu iddiasını bir nevi çürütmektedir” dedi.

 

“Trafik kazlarının en önemli nedeni ‘aşırı sürat’”

2005-2015 yılları arasında ölümle neticelenen 400 kaza raporuna göre trafik kazlarının en önemli nedeni % 48,8 ile aşırı sürat olduğu bilgisini de veren Şafaklı, “Bunu % 13,5 ile dikkatsiz sürüş, % 11,8 ile yolun solunu tutmama, % 11 ile alkollü araç kullanma ve % 7,3 ile kavşakta durmama izlemektedir” diye konuştu.


“Düzensiz kavşaklar da ölüme sebebiyet veriyor”

Günümüzde cep telefonu ile konuşma ve benzeri unsurların dikkatsiz sürüşe neden olduğunun kabul gördüğünü de dile getiren Şafaklı, “Buna ilaveten, araçların çarpışmasına potansiyel neden oluşturan düzensiz kavşakların da ölümlü kazalara neden olduğu dikkati çekmektedir” ifadelerini kullandı.

 

“Ölümlü kazaların %9,3’ü kavşak, % 31,4 ise virajlarda gerçekleşiyor”

Şafaklı, ölümle neticelenen trafik kazaları incelendiğinde çoğunun kavşaklarda gerçekleştiği gerçeğinin gün yüzüne çıktığını vurgulayarak şöyle konuştu: “2007-2015 yılları arasında ölümle neticelenen trafik kazaları gerçekleşme yeri açısından incelendiğinde, % 9,3’lük bir oranla kavşakların önemli bir faktör olduğu çıkmaktadır. Buna ilaveten, % 31,4 ile virajlarda ölümlü kazaların meydana gelme gerçeği mühendislik açısından incelenmelidir.”

 

“Kaza yapanların çoğu 6 ile 10 yıllık şoför”

Yeni ehliyet sahibi olanların kazalara sebebiyet verme olasılığının yüksek olduğu algısının incelenen raporlar ışığında gerçeklikle bağdaşmadığına da değinen Şafaklı, “Trafik kazalarında genelde yeni ehliyet almış kişilerin kaza yaptığı argümanı bu istatistikler ile bir nevi çökmüştür. 2011-2015 yılları arasında ölümle neticelenen trafik kazalarında sanık durumda olanların en fazlası % 22,9 ile 6-10 yıl arası ehliyete sahip olanlardır. Bunu % 17,5 ile 1 ile 2 ve 3 ile 5 yıllık ehliye sahip olanlar takip etmektedir. Ehliyetsiz olarak ölümlü kazaya sebebiyet veren % 6,6’lık sürücü sayısı ise fevkalade dikkat çekicidir.  Sonuç olarak, ehliyet süresi ile kazaya sebebiyet verme arasında güçlü bir ilişkiden söz etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.

 

“Yeni ehliyet alanların kaza riskini yükselttiği algısı yanlış”

Trafik kazalarında yeni ehliyet alan gençlerin en fazla kaza yaptığı iddiası istatistiklere yansımadığına dikkat çeken Şafaklı, “Ancak genel olarak yaş ve tecrübe ile beraber ölümcül trafik kazlarının azaldığı olgular ile örtüşmektedir” dedi.

 

Trafik kazalarında sanıkların çoğu “20-25 yaş arası”

Yine 2011-2015 yılları arasındaki 4 yıllık süreyi kapsayan ölümle neticelenen trafik kazalarında sanık durumda olanların en fazlası  %22,2 ile 20-25 yaş grubu arasında olduğuna değinen Şafaklı, “Ancak, bazı istisnalar hariç yaş ile ölümlü kazaya sebebiyet verme arasında ters yönlü bir ilişki olduğu gözlemlenmektedir.  İstisnalardan biri,  en az kaza yapan yaş grubu arasında  % 5,2 ile yeni ehliyet alan 18-20 arası yaş grubu olmasıdır. Diğer bir istisna ise 60 yaş ve üzeri sürücülerin % 10,5 ile kazaya sebebiyet vermeleridir. Bu yaş grubunun tıbbi gerçek olarak zayıflayan fiziki özellikleri yetkililer tarafından dikkate alınmalıdır” dedi.

 

Trafik kazalarında sanıkların çoğu “Lise” mezunu  

2011 ve 2015 yılları arasında ölümle neticelenen trafik kazalarında sanık durumunda olanların en fazlası  % 51,7 ile lise mezunu olduğunu da işaret eden Şafaklı, “Bunu % 25,6 ile üniversite mezunu, % 12,7 ile ortaokul ve % 9,6 ile ilkokul mezunu takip etmektedir. Buna göre, eğitim açısından ölümlü trafik kazalarını kategorize etmenin doğru olmadığı ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu.