https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg
DAÜ PDRAM’ın geçtiğimiz gün açıkladığı, Uyuşturucu Madde Kullanımı’na ilişkin raporun verileri, toplumun ne denli büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne sererken, yetkililerce alınan önlemleri, eğitimi ve rehabilitasyon noktasındaki eksiklikleri de gündeme getirdi. Psikolog Eşmen Tatlıcalı, Yeni Bakış’a yaptığı değerlendirmede uyuşturucu kullanma yaşının giderek düştüğüne dikkat çekerek, bu durumun önüne geçebilmek için madde bağımlılığı eğitimindeki eksikliklerin giderilmesinin önemine vurgu yaptı.
Uyuşturucuyla mücadelenin polis ayağında da eksiklikler olduğuna dikkat çeken Tatlıcalı, okul çevrelerindeki denetimlerinin sıklaştırılması, internet kafelerde kontroller yapılması, eğlence merkezlerine 18 yaşından küçük çocukların alınmaması ve çocuklara sigara, bally ve alkol satımının engellenmesi için yetkililerin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Madde kullanan kişilerin tedavilerinin ve topluma tekrardan kazandırılmalarının sağlanmasına yönelik ciddi sıkıntılar olduğunu anlatan Tatlıcalı, “Bağımlıların devlet hastanesinde diğer hastalarla birlikte tedavi edilmelerinden dolayı tedaviyi bıraktıklarını biliyoruz” dedi.
Derya AYDOĞAN
Akademisyen Psikolog ve Psikologlar Derneği Başkan Yardımcısı Eşmen Tatlıcalı, Yeni Bakış’a uyuşturucu madde kullanımı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Madde kullanımında ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Tatlıcalı, Hintkeneviri kullanımının yerini sentetik cannabinoid’in (Bonzai) aldığını ve bunun oldukça tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi. Bunun yanı sıra uyuşturucu kullanım yaşının giderek düştüğünün herkes tarafından fark edilebilir bir gerçek olduğunu kaydeden Tatlıcalı, bu artışın sebeplerinin birden fazla olduğuna vurgu yaptı. Tatlıcalı, “Madde bağımlılığından söz ederken nedenler yerine madde kullanımını sağlayan etkenler/riskler konuşulmalıdır” dedi.
“Maddeye merak, en önemli risk”
Risk yaratan unsurlardan birinin de aile içinde madde kullanan ya da ruhsal soruları olan ebeveynlerin bulunması olduğunu söyleyen Tatlıcalı, “İyi olmayan aile bağları, çocuklardaki sosyal becerilerin zayıflığı, içinde bulunduğu ortama uyum sağlayamaması, doğru olmayan yetiştirme tarzı ve en önemli olanı ise merakın var olması, madde kullanımına götüren risklerdir” dedi.
“Küçük yaşlardan itibaren eğitim verilmeli”
Madde kullanımına başlanmasında farklı nedenlerin, farklı yaşlarda, farklı kültürlerde daha fazla öneme sahip olduğunu kaydeden Tatlıcalı, madde bağımlılığı eğitiminin küçük yaşlarda başlamasının, önleyici programların ve anne- babaların yeterli bilgiye sahip olmasının gerekliliğine işaret etti.
“Madde bağımlısı ve satıcı arasında bir fark olmaması sorun teşkil ediyor”
Ülkemizde bağımlıların tedavi edilecekleri rehabilitasyon merkezlerinin olmamasının oldukça sıkıntı yarattığına değinen Tatlıcalı, uyuşturucuyla mücadele etmenin bu eksik giderilmeden amacına ulaşmayacağının altını çizdi. Yasal olarak madde bağımlısı ve satıcı arasında bir fark olmamasının da sorun teşkil ettiğini anlatan Tatlıcalı, uyuşturucuyla mücadelenin bütün ayaklarının sağlam olması gerektiğini söyledi.
Okul çevrelerinde ve internet kafelerde polis kontrollerinin sık ve düzenli olması gerektiğini söyleyen Tatlıcalı, eğlence merkezlerine 18 yaş altındaki kişilerin girmemesi için de çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
“Bağımlılar, diğer hastalarla birlikte tedavi edildikleri için tedaviyi bırakıyor”
Tatlıcalı şöyle dedi: “Çocuklara sigara, bally ve alkol satımının tam olarak engellenemediğini, madde kullanan kişilerin tedavilerinin ve topluma tekrardan kazandırılmalarının sağlanamadığını ve uyuşturucu tedavisi olmaya çalışan bağımlıların devlet hastanesinde diğer hastalarla birlikte tedavi edilmelerinden dolayı tedaviyi bıraktıklarını biliyoruz.”
“Bağımlılık tüm toplumun sorunudur”
Bağımlılığın bütün toplumun sorunu olduğunu kaydeden Tatlıcalı, “Bu durum sadece kullanan kişi ve kişilerin ailelerinin sorunu değildir. Ülkemizde ilk yapılması gereken şeyler yasalarımızın değişmesi ve tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin açılmasıdır” dedi. Eğitim Bakanlığı’na oldukça büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Tatlıcalı, “Okullara uyuşturucu bağımlılığı eğitim programlarının yerleştirilmesi gerekmektedir” dedi.
News
