Hedef, ayrılıkçı unsurun son bulması

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “Zamanın geçiyor olması bizi, sürdürülebilir olmayacak ve devlette perspektif olmayacak bir çözümü kabul etmeye sürüklememelidir. Hedef, ayrılıkçı unsurun son bulması, iki toplumun ve gençlerin yakınlaşmasıdır” dedi.

Alithia, “Nikos Anastasiaids: Hedef Ayrılıkçı Unsurun Son Bulmasıdır” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı’nın “REACTION Youth for the Prevention” isimli sivil toplum örgütü ile “Kıbrıs Bankası”nın Rum Başkanlık Sarayı’nda düzenlediği 6’ncı Gençler Aytışması’nda gençlerin sorularına verdiği cevapları aktardı. Habere göre Anastasiadis “Her iki taraftaki güvensizliği aşmak için cesur adımlarla bütün gücümüzle her çabayı harcıyoruz” ifadesini kullandı.

“Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler üzerindeki nüfuzunun belirleyici öneme sahip olduğunu, Türkiye’nin rızası olmadan, Kıbrıslı Türklerin bir çözümü kabul etme noktasına gelemeyeceğini” iddia eden Anastasiadis, çözümün hayata geçirileceğinin de güvenceye alınması gereğine işaret etti.

Anastasiadis başka bir soruya karşılık “üçüncü ülkeler tarafından garantilere veya müdahale hakkına ihtiyaç duyulmasına sebep görmüyorum. Buna tamamen karşıyım” dedi.

“Kıbrıs sorunu daimi durağanlıkta mı bulunuyor?” sorusuna karşılık, “Mümkün olan en kısa zamanda sürdürülebilir, işleyebilir, vatanımızı yeniden birleştirecek şartları yaratacak, uzlaşıldığı gibi siyasi eşitliği vb. olacak iki devletçikli federal cumhuriyet şartlarını yaratacak bir çözüm konusundaki irade ve kararlılığım biliniyor” diyen Anastasiadis, şunları da ekledi:

“Derviş Eroğlu’ndan sonra Mustafa Akıncı ile bir zihniyet ve ortam değişikliği gözlemlendi, dört başlıkta (Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB konuları ve Mülkiyet) önemli ilerleme oldu ancak halen bu başlıklarda sorunlar var. Çözülmesi gereken iki önemli konu daha var. Bunlar Toprak düzenlemeleri ve Kıbrıs Rum idaresi altına verilmesi gereken toprak ile modası geçmiş garantilerle ilgilidir.”

Mont Pelerin'deki görüşmelere değindi

Anastasiadis, Mont Pelerin’deki görüşmelere değinirken ise “Kıbrıs için çok taraflı konferansa gitmemiz cesur bir karardı, ancak öncelikle çöküşü veya durağanlığı bertaraf etmek, ikinci olarak da Türkiye nihayet sınansın diye bu kararı verdik” dedi, şöyle devam etti:

“Cenevre’de iki ön şart koşuldu: Dört özgürlüğün Avrupa’da Türk vatandaşları için de geçerli olması ve Kıbrıslı Türklerin etkin katılımında ilerleme kaydedilmesi. Birinci konu, bütün Avrupalıları ilgilendirir ancak aynı zamanda Kıbrıs Helenizmi’nin var oluş meselesidir de.”

Haberi “Kararları Türkiye Veriyor… Başkan Anastasiadis, Mustafa Akıncı’nın Zafiyetlerine İşaret Ediyor” başlığıyla aktaran Fileleftheros, Anastasiadis’in, yarınki kritik randevu öncesinde gençlere Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Kıbrıslı Türklerin kaderini belirlemekteki zafiyetlerinden ve müzakere masasındaki caymalarından” söz ettiğini yazdı.

Gazete Anastasiadis’in, Türk tarafının, prosedüre yardımcı olmadığı kanaatinde olduğu davranışlarını şöyle sıraladığını bildirdi:

"Türkiye'nin Kıbrıslı Türkler üzerindeki nüfuzu belirleyici önemdedir"

“Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler üzerindeki nüfuzu belirleyici önemdedir. Kıbrıslı Türklerin bir çözümü kabul etme noktasına gelmesini mümkün görmüyorum. İyimser perspektif zamanları da oldu, aşılmaz Türk tezleri nedeniyle ilerlememize olanak tanımayan anlar da. Yakın geçmişte varılan uzlaşılardan caymalar oldu. Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine tahrik edici eylemleri var. Türk tehditleri vatandaşlar arasındaki güvensizliği ve Kıbrıslı Rumların, Türkiye’nin gerçek niyetiyle ilgili endişelerini artırıyor.”

Politis ise “Başkan 75 Milyon Türk’ün 4 Özgürlüğü Olacak Diyor... Başkan Öğrencilere Kıbrıs Müzakereleriyle İlgili Cevaplar Verdi… Çözümsüzlük Çözüm Değildir Vurgusunu Yaptı” başlığını kullandı.
Gazete Anastasiadis’in dün, Türkiye’nin dört özgürlük önerisinin “Kıbrıs sorununun çözülmesinden sonra 75 milyon Türk’ün Avrupa’da serbest dolaşımını öngördüğünde ısrar ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Politis’e şubat ayında verdiği söyleşide, “80 milyon Türk’ün serbest ikametinden söz etmiyoruz, talep Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muameleyle ilgilidir” dediğini hatırlattı.