DOLAR 34,2330 -0.06%
EURO 37,3663 -0.1%
GBP 44,8501 0.18%
ALTIN 2.929,480,43
BITCOIN 2239548-0,94%

Ekonomiyi Hellim Uçuracak

ABONE OL
19 Temmuz 2015 16:28
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Yeni Bakış’a konuşan KTSO Başkanı Çıralı, KTEZO Genel Koordinatörü Tulga ve TİAK Başkanı Züğürt söz konusu anlaşmanın ekonomiye taze kan depolayacağını belirterek, ihracatın üç katına çıkacağını kaydetti

Hellimde yıllar süren anlaşmazlıklar ardından varılan uzlaşıyı “iki toplum adına unut verici bir gelişme” olarak niteleyen KTSO Başkanı Ali Çıralı, tescilin üretimi de tetikleyeceğini ve ülke ekonomisine ciddi menfaatler sağlayacağını belirterek, hellimin 160 milyon dolarlık ihracat hacmine dikkat çekti

Kararı, değerlendiren Kıbrıs Türk İşadamları Konseyi Başkanı İlker Züğürt ise bunun Kıbrıslı Türkler için oldukça umut verici bir gelişme olduğunu belirterek, “Yeni Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluşmasına katkı koyabilecek güzel bir davranış” dedi. Rumların denetimi kendilerinin yapmak istemelerine karşı olduklarını da vurgulayan Züğürt, denetimin KKTC kurumları tarafından ve AB’nin benimsediği bir yöntemle yapılmasını istediklerini belirtti.

KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga da gelişmeden memnuniyet duyduklarını belirterek, “Ama bizim kendi tarafımızda mandıralara kadar yapılması gereken işler de var. Küçükbaş hayvancılığın teşvik edilmesi için hızlı bir örgütlenmenin olması lazım. Bir politikanın hayata geçirilmesi lazım. Bu karar bizim için bunları yapmamıza onay veriyor” dedi.

 

 

Remzi SAMAR

Avrupa Komisyonu Başkanı  Jean-Claude Juncker’in Kıbrıs ziyaretinde önce liderlerle ayrı ayrı görüşmesi, ardından da hellim ve diğer konularda yakınlaşma sağlandığını açıklanması, her kesimde olduğu gibi  iş dünyasında da olumlu karşılandı. Juncker’in liderlerle önceki görüşmesinin ardından dün Avrupa Komisyonu’nu da hellimle ilgili çözüm olana kadar uygulanacak geçici bir formülü kabul ettiğini açıkladı. Buna göre “helloumi/hellim” AB kuralları altında coğrafi koruma altına alınacak. Ayrıca Yeşil Hat Tüzüğü de ticareti kolaylaştırmak amacıyla hafifletilecek. Söz konusu formülü Yeni Bakış’a değerlendiren Kıbrıslı Türk iş dünyası temsilcileri yaşanan gelişmelerin son derece sevindirici olduğunu kaydetti. Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Çıralı, yaşanan uzlaşının iki toplum açısından faydalı olacağını belirtti. Çıralı şu anda 40 milyon dolar olan hellim ihracatının bu anlaşmayla birlikte üç katına çıkacağını bildirirken, Kıbrıs Türk İşadamları Konseyi Başkanı İlker Züğürt de bu jestin gelecekteki Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’nin oluşumuna katkı koyacağını kaydetti. Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ise bu uzlaşının eksikliklerin giderilmesi için gerekçe olduğuna dikkat çekerek ekonomideki krizin bu sayede giderilebileceğine vurgu yaptı.

Ali Çıralı: Hellim ihracatı 160 milyon dolara çıkacak

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Çıralı, Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’in Kıbrıs’taki temasları sonucunda hellim konusunda uzlaşıya varılmasının iki toplum açısından oldukça faydalı bir gelişme olarak nitelendirdi. Güney Kıbrıs Hükümeti’nin daha önceden Avrupa Birliği’ne (AB) helloumi ve hellim isimlerinin coğrafi tescilinin yapılması için müracaat ettiğini hatırlatan Çıralı, kendilerinin de yaptıkları girişimlerde Rumlar tarafından talep edilen denetleme yetkisinin kendilerinde olması karşı çıktıklarını ifade etti.  Tescilin gerçekleşmesi durumunda ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını aktaran Çıralı, şu anki ihracat oranının üç katına çıkacağını anlattı. Çıralı, “Hellim üretimi miktar olarak da iki katına çıkarılırsa bir anda bizim ihracatımız sadece 160 milyon dolara sadece hellim olarak ortaya çıkabilir. Bu fırsatlar yakalanabilir” dedi.

 “İki toplum için fayda getirecek”

Bu gelişmenin iki toplum açısından da oldukça fayda getireceğine işaret eden Ali Çıralı, “Burada Yeşil Hat Tüzüğü’nde de yer alması, Kıbrıs Türkü açısından önemli bir konudur. Çünkü Yeşil Hat Tüzüğü de AB’nin birincil hukuku içerisinde olan bir tüzüktür. Dolayısıyla bu tüzükte yer aldığı zamanda hellimle ilgili bu denetimlerin herhangi bir makam tarafından ileride anlaşma olur ve ya olmaz neyse değiştirilemeyecek bir şekilde yer alacaktır” diye konuştu.

Bundan sonraki süreci anlattı

Juncker’in gelişi öncesinde de iki toplum liderleri arasında bu konunun Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde ele alındığını belirten Çıkalı, “Görüşme sürecinde de hellim konusu da konuşuldu ve tartışıldı. Junker’in gelişinden öncede iki lider iki toplumun da kabul edebileceği üzerinde mutabakat sağlayacağı bir uzlaşı metni hazırladılar ve onu da Junker’e sundular diye biliyorum. İki toplumun uzlaşısıyla varılan bir noktada AB’nin bunu aynen kabul etmesi gerekir ki Juncker de bu açıklamayı yaptı. Bundan sonra kısacası hellimin coğrafi temsilinden sonraki süreç hızlanacak ve resmi gazetede yayınlanacaktır. İthalat süreci tamamlanacak ve ardından da resmi olarak hellim ve helloumi isimleri bütün dünyada tanınacak bir şekilde tescili yapılmış olacaktır” şeklinde konuştu.

 

“Liderler teşekkür etmek gerekiyor”

“Bir çözüm bulunduktan sonra da zaten AB’nin tescillerle ilgili normal yasaları, kuralları, tüzükleri geçerli olacaktır” diyen Çıralı, özet olarak bu durumun Kıbrıs Türkü’nün menfaatlerinde olan oldukça iyi bir gelişme olduğunu kaydetti. İki liderin de uzun zamandır sürüncemede olan bu konuyu iki toplumun da menfaatine olacak şekilde bir formüle bağlamış bulunduklarını aktaran Çıralı, Kıbrıslı liderlere de bu konuda teşekkür etmek gerektiğini söyledi.

“Üretimi konusunda iki tarafta da sıkıntı var”

Kıbrıs Türk tarafının üretime geçilmesi durumunda altyapısında bazı eksikliklerin olduğuna işaret eden Çıralı şunları söyledi:

“Hellimin tescilinden sonra üretimi konusunda kuzeyde de güneyde de birtakım sıkıntılar var. Bu sıkıntıların aşılması çok da zor bir hadise değildir. Bir plan çerçevesinde bu iş ele alınır ve çalışılırsa ki bu konuyla ilgili kaynak da bulunabilir. Gerek AB’den gerek Türkiye’den bu kaynak sağlanabilir. Dolayısıyla kaynak bulmada sorun olmadığı için strateji uzmanlarının yapacağı çalışmalar çerçevesinde doğrultusunda birkaç senelik bir planla bu işin üstesinden gelinebilinir. Yeteri kadar ihtiyacı karşılayacak süt üretimine ulaşılabilir. Yeter ki yeni kurulmuş olan hükümette de bir irade olsun, bu konuda bir istek olsun. Biz bu konuları da yeni kurulan hükümetin bilgisine getireceğiz.”

“Ekonomiye çok büyük katkısı olacak”

Hellimin coğrafi olarak tescil edilmesinin ekonomiye büyük getirisi olacağını ifade eden Çıralı, “Ekonomiye büyük bir getirisi olacaktır. Bizim ihracatımız sadece kuzeyin hellim ihracatı 40 milyon dolar civarındadır. Biz bunu ki çok düşük fiyatlardan sattığımız için aynı miktar hellimi aynı pazarlara tescillerden sonra iki kat daha fazla satma olanağımız olacaktır. Yani 80 milyon dolara çıkacaktır.” dedi.  Dünyada başka ülkelerde hellim adı altında üretim yapılamayacağına da dikkat çeken Çıralı, “Sadece hellim Kıbrıs adasında üretilip bütün dünyaya satılacağına göre şimdiki hellim üretimimiz ikiye katlanacaktır. Hatta 3’e katlamamız mümkün olacaktır. Hellim üretimi miktar olarak da iki katına çıkarılırsa bir anda bizim ihracatımız sadece 160 milyon dolara sadece hellim olarak ortaya çıkabilir. Bu fırsatlar yakalanabilir” açıklamalarında bulundu.  

İlker Züğürt: Kıbrıs Türk toplumu için çok olumlu

Kıbrıs Türk İşadamları Konseyi Başkanı İlker Züğürt de Yeni Bakış’a yaptığı açıklamada, hellim konusunun Kıbrıs Türk toplumunun üzerinde çok yoğun çalışmalar yaptığı bir konu olduğunu söyledi. “Hellim, ekonomik açıdan dünyaya tek gönderebildiğimiz yegane ürünümüz…” diyen Züğürt, hellimin ulusal bir ürün olması vesilesiyle bu konuda eğer bir anlaşma ortaya çıkmışsa muhakkak Kıbrıs Türkü için çok olumlu bir karar olacağını aktardı.

“Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’ne katkı koyacak”

Bu konuda varılan uzlaşının ileride kurulması muhtemel olan yeni Kıbrıs Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluşmasına katkı koyabilecek güzel bir davranış olacağına vurgu yapan Züğürt şöyle dedi: “Dolayısıyla gerek Juncker’in gerekse AB Komisyonu’nun bu konuda almış oldukları karar son derece güzel… Kıbrıs Türk tarafının tatmin edicidir, ancak şu ana kadar kesin olarak bunun içeriğinin nasıl doldurulduğu nasıl bir çözüme ulaşıldığı konusunda kesin bir veri de yok. İlerleyen günlerde daha doyurucu açıklamalar yapılırsa Kıbrıslı Türkler olarak biz de bunu görürüz. Çok yerinde bir karar olur. Her iki toplumun yakınlaşması ve aramızda olan birtakım ticari sorunların ortadan kaldırılması için olumlu yönde atılmış bir adım olarak görüyorum.”

 

“Bu konuyu defalarca AP yetkililerine ilettik”

Geçmişte Kıbrıslı Türk İşadamları Konseyi olarak bu konuyu Avrupa Parlamentosu yetkililerinin gündemine defalarca getirildiğini belirten Züğürt,  “Müzakerelerin şu anda olumlu seyretmesi ve bu sorunu da her iki toplumunda kabul edeceği bir şekle getirmek son derece güzel olur. Bizim bu zamana kadar yapmış olduğumuz çalışmaların karşılığını da elde etmiş oluruz.” dedi.

 

“Rum kesiminin denetim talebine karşı çıktık”

Kıbrıs Türk tarafının bu konudaki olmazsa olmazlarını da sıralayan Züğürt, şunları aktardı:

 “Kıbrıs Türk tarafının olmazsa olmazlarına bakılacak olursa, Rum tarafı bu denetimleri kendisinin yapmasını istiyor. Onların görevlendireceği memurlar bizim KKTC’ye gelerek burada gerekli denetimleri yaptıktan sonra sağlık sertifikaları vermek istiyorlar. Biz de ona şiddetle karşı çıktık. Bizim bölgemizde KKTC’de gerekli denetimler ancak ve ancak bizim oluşturacağımız denetim mekanizmaları tarafından, bu mekanizmalarında AB yetkilileri tarafından benimsenmesi ile olabileceğini biz öne sürdük. Bunun dışında hiçbir çözümü kabul etmeyeceğimizi defalarca beyan ettik.

 

“Rumların tek başlarına tescili almalarını engelledik”

 Bizim bu görüşümüz Kıbrıs Türk Sanayi Odası ve Ticaret Odası tarafından da benimsenmiş, topyekûn birlikte aldığımız bir kararı içeriyor. Dolayısıyla Rum tarafının bugüne kadar hellimi AB’ye  tescil edememesinin nedeni bizim itirazlarımızdır. Karşı taraf bizlerin de karşı çıkmalarını dikkate almış olacak ki bize de tatmin edici birtakım iyileştirici yöntemler olarak hellim konusunu tatlıya bağlamış görünüyorlar. Tam olarak bizi tatmin etmiş bir tarafın olduğunu söyleyemiyoruz. Sadece iki tarafı da tatmin eden bir sonuç ortaya çıktığı söyleniyor. Bunun ne olduğu ileriki günlerde daha rahat öğrenme imkanımız olacak.”

 

Hürrem Tulga: Uzlaşı açıklamaları çok önemli

Kıbrsı Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ise konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada iki toplumun hellim konusunda uzlaşma sağlamasının çok ciddi bir gelişme olduğunu kaydetti. Hellimin varılan uzlaşmayla birlikte Kıbrıs’a özgü bir ürün olarak gösterdiğine dikkat çeken Tulga, “Yeşit Hat Tüzüğü kapsamında ticarete girmemiş olmasını gıda güvenliği alakalı yanları da vardı. Üretime ilişkin burada çözülmesi gereken problemler de var” dedi.  

 

“Birtakım umutları yeşertti”

“Doğrudan üretimi tetikleme noktasına getireceğinden dolayı hakikaten ciddiye alınması gereken bir karar” diyen Tulga şunları aktardı:

“Ama bizim kendi tarafımızda mandıralara kadar yapılması gereken işler de var. Küçükbaş hayvancılığın teşvik edilmesine kadar hızlı bir örgütlenmenin olması lazım. Bir politikanın hayata geçirilmesi lazım. Bu karar bizim için bunları yapmamıza onay veriyor.

Birtakım umutların yeşermesine imkan veriyor. Ekonominin büyümesinden yana birtakım iyimserliğe katkı koyuyor. Hellimin standartları konusunun nasıl oluşacağı ayrı bir meseledir. Bu noktada henüz detay göremedik. İşin o yanları da var. Herhalde bir komisyon çerçevesinde çözülecek ama en azından tarafların uzlaşmış olması önemli… Bu noktada da herhalde bir yere varıldı.”

 

“Küçükbaş hayvancılığı önemsenmedi ama…”

Kıbrıs Türk tarafında küçükbaş hayvancılığın ihmal edildiğini savunan Tulga, “Şu anda hellimde sütün küçük başta yüzde 50 olması lazım… Böyle bir gereklilik var. Sütün hellimin standartları çerçevesinde böyle gerekiyor. Bizde küçükbaş hayvancılık önemsenmedi. Şu anda yeterli olmamakla birlikte bu sağlanabilir. Doğru dürüst politikalar var. KKTC’de küçükbaş hayvancılığın da geride kalması anlaşılabilir değil. Bu bizim beceriksizliğimiz. Büyük çiftlikler üzerinden tarım politikaları yürütüldüğünden dolayı bu başarılı olamadı yoksa muazzam da bir istihdam kaynağı olacaktı. Uzun yıllar ihmal edildi” İfadelerini kullandı.  

Tulga, “Maliye Bakanlığı’nın açıklamasında hellimin tescil edilmesi ile birlikte biz krizi aşabiliriz denildi. O kadar önemli yani…” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam