“Destek verilen otel inşaatları kimin?”

CTP Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, UBP-DP hükümetini, ağır ekonomik şartlar altına ezilen topluma rağmen kur farkından gelir elde eden, tefeci zihniyeti ile hareket ederek, yağma mantığı çerçevesinde kendi yandaşlarına rant sağlamakla suçladı.

Hükümetin yaptığı icraatların yağma mantığı ile hayat bulduğunu savunan Soyer, “Fırsat bu fırsat denilerek, kendi çevrelerine ve pozisyonlarına kaynak yaratmak için atılan adımlar sürdürülüyor. Bu ülkede hayvancı, çiftçi, esnaf, vatandaş herkes zorda” dedi.

Yağma ve kendi yandaşlarına çıkar zihniyeti ile hareket eden genelde hükümetin özelde Maliye ve Ekonomi Bakanı’nın bir süre önce döviz krizi nedeniyle 50 yataklı bitmemiş otel inşaatlarına kamu kaynaklı destek vereceği açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Soyer, hükümete “Bu 50 yataklı otel inşaatları kaç tane ve sahipleri kimdir?” diye sorarak, halk açlık sınırındayken neden bu desteğe öncelik verildiğinin açıklanmasını istedi.

Özlem ÇİMENDAL

CTP Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, UBP-DP hükümetini, ağır ekonomik şartlar altına ezilen topluma rağmen kur farkından gelir elde eden, tefeci zihniyeti ile hareket ederek, yağma mantığı çerçevesinde kendi yandaşlarına rant sağlamakla suçladı.

“’En iyi parayı biz alırız’la yola çıktılar, protokolü yerine getiremediler”

UBP-DP hükümetinin maaş sıkıntısı üzerine inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nden en iyi parayı biz alırız mantığıyla hareketle yola çıkan bir hükümet modeli olduğu eleştirisinde bulunan Soyer, “Ancak protokolü imzaladılar, ancak 2016 yılının toplamı ve 2017 yılının şu anki zamanına kadar olan süreyi boşa geçirdiler. Protokolde yer alan hiçbir maddeyi yerine getirmediler” dedi.

“UBP-DP, kamu maliyesi yükünü artırıp, israfı hat safhaya taşıdı”

UBP-DP hükümetinin kamu maliyesinin yükünü artırdığını da ifade eden Soyer, israfı hat safhaya ulaştırarak öngörüsüzlükle hareket ettiğini savundu. Soyer, “2017’nin Nisan ayına kadar %6.54 oldu hayat pahalılığı. Şu anda KKTC bütçesi 2017 %6 enflasyon ön görülerek hazırlanmış bir bütçedir. Bu da demek oluyor ki 1 yıllık bütçenin öngörüsü 4 ayda tükenmiş durumdadır” şeklinde konuştu.

“Türkiye’den yapılacak 500 milyon TL’lik ödemenin önü kesildi”

Gerek kamuya, gerek çiftçi, hayvancı ve daha birçok sektöre yönlendirilecek olan ödemelerin tıkandığı bilgisini de veren Soyer, “Türkiye ile imzalanan protokolde 500 milyon TL’lik bir ödeme öngörüsü var. Hükümet bir kısım düzenlemeleri yaparsa bu para aktarılacak. Ancak bu hükümet bunları da yapmıyor. Kamu reformu, yerel yönetimler ve diğer reformların hiçbiri hayat bulmadı. Bunların hepsi üzerinde toplumsal mutabakat oluşturulacak konular. Dolayısıyla 2016-2017 herkes için kayıp bir yıl oldu” şeklinde konuşarak 500 milyon TL’lik ödemenin hükümet tarafından önünün kesildiğine işaret etti.

“Toplum için 2017 kayıp, 2018 de kayıp bir yıl olacak”

2018 yılının da Kıbrıs Türk toplumu için kayıp ve boşa harcanmış bir yıl olacağını söyleyen Soyer, “Siz Nisan ayında seçimi gündeme alırsanız, Haziran’da yerel, 2018-1 Ocak’tan da Haziran’ın sonuna kadar seçim ortamı demektir ve hiçbir dönüşüm değişim yapılamaz. Enflasyonun ağır yükü altına giren bütün toplum için 2018 de kayıp bir yıl olacak” dedi.

Koltuk sevdalıları, günü geçirme adına icraat yapıyor”

Hükümeti koltuk sevdalısı olmakla da suçlayan Soyer, hükümetin yaptığı icraatlarla halkın önüne geçmemesi gerektiğini savundu. Ve günü geçirme adına atılan adımlara tüm toplumun bekası için son vermesi gerektiğini dile getirdi.

“Fırsat bu fırsat denilerek, kendi çevrelerine kaynak yaratıyorlar”

Hükümetin yaptığı icraatların yağma mantığı ile hayat bulduğunu savunan Soyer, “Fırsat bu fırsat denilerek, kendi çevrelerine ve pozisyonlarına kaynak yaratmak için atılan adımlar sürdürülüyor. Bu ülkede hayvancı, çiftçi, esnaf, vatandaş herkes zorda. Ama içinde bulunduğumuz ortam ortada” ifadelerini kullandı.

“Bu 50 yataklı otel inşaatları kaç tane ve sahipleri kimdir?”

Yağma ve kendi yandaşlarına çıkar zihniyeti ile hareket eden genelde hükümetin özelde Maliye ve Ekonomi Bakanı’nın bir süre önce döviz krizi nedeniyle 50 yataklı bitmemiş otel inşaatlarına kamu kaynaklı destek vereceği açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Soyer, hükümete “Bu 50 yataklı otel inşaatları kaç tane ve sahipleri kimdir?” diye sordu.

“Toplum çıkmazdayken, neden bu otel inşaatlarına destek öncelikli?”

Ülkedeki ağır ekonomik buhrandan işçi, memur, iş adamı, esnaf, hayvancı toplumun bütün kesimlerinin etkilenerek, mağdur olurken, hükümetin hala bir tedbir düşünmediğini de soran Soyer, “50 yataklı otel inşaatlarına destek vereceğini sahiplerinin kim olduğunu açıklamadan gündeme getirebiliyor. Bunlara da destek verilsin, biz verilmesin demiyoruz. Ama toplum bu kadar zordayken neden bu 50 yatak odalı bitmemiş otellere destek öncelikli sıraya geliyor” şeklinde konuştu.

“İmkanları kendi çevrelerine dağıtıyorlar”

Ülkenin yangın yerine döndüğünü söyleyen Soyer, “Kendi çevrelerindeki birtakım imkanları yine kendi çevrelerine dağıtarak gün geçirmeye çalışıyorlar. Bu yangın daha da büyüyecek ve bu halk 2018’i de kaybedecektir” ifadelerini kullandı.

“Acilen dövize endeksli kurlar çekilip, sabitlenmeli”

Soyer ayrıca, toplumun içerisinde bulunduğu ağır ekonomik ortamdan kurtarılması için, hükümetin acilen dövize endeksli bütün vergileri aşağı çekmesi gerektiğini dile getirdi.

“Hükümet, kur farkından gelir elde eden tefeci zihniyetinden vazgeçsin”

 Soyer, “Kur farkından gelir elde eden, tefeci zihniyetinden devlet acilen çıkmalıdır. Bütün ithal, ite dövize endeksli tüm vergileri hükümete indirerek, kur sabitlemesine gitmeli ve tefeci zihniyetinden vazgeçmelidir. Maliyetleri aşağı çekecek tedbirlere başvurmalı” dedi.

“Uçak biletleri turizme darbe vuruyor, önlem alınmalı”

Bir diğer sorunun da turizm bakımından oldukça önemli bir konuma sahip olan KKTC’ye ulaşımın pahalılığı olduğuna dikkat çeken Soyer, “Turizmin göz bebeği konumundaki bir yerde uçak biletleri ya da ulaşım bu kadar pahalı olamaz. Ulaşımın acilen ucuzlatılması gerekir. Ekonomiyi tetikleyecek lokomotif sektör budur” ifadelerini kullandı.

“Hükümet, yağma ve yandaşlara rant sağlama peşinde”

UBP-DP hükümetini kamu kaynaklarını israfa, kamu arazileri dahil kamu alanlarını yağmaya sokarak, zemin yaratıp, yandaşlara rant sağlama peşinde olduğunu ve böyle bir hükümetle toplumun refaha çıkmasının mümkün olmadığını vurguladı.