Bağımlılıktan kurtulamıyoruz

Ticaret Dairesi raporları alkollü içecek ve sigara ithalatına çok büyük paralar harcanırken bu ürünlerin ithalatı  her yıl biraz daha arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlar ise bu tırmanıştan rahatsız

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Adataş, sigara kullanımındaki artşın raporlara da yansıdığına vurgu yaparak, sigara kullanımının küçük yaşlara kadar düşmesinin ise endişe verici olduğunu vurguladı

Psikolojik Danışman Uzm. Dr. Demet Karakartal ise, günümüzde alkol bağımlılığının KKTC’de en önemli sağlık sorunlarından biri haline geldiğine vurgu yaparak, “Alkol, insan sağlığını bozmakla kalmamakta toplumsal düzenin de bozulmasına yol açmaktadır” şeklinde konuştu.

Ticaret Dairesi verilerinde dikkat çeken bir başka ayrıntı ise alkol ve sigara ithalatına harcanan paraların, ilaç ithalatına harcanan paralardan yüksek oluşu. 2016 yılında sigara ve alkollü içecek ithalatına harcanan para 188 Milyon TL’yken, insan sağlığı için kullanılan ilaçlara harcanan miktar 114 Milyon TL oldu.

Eniz ORAKCIOĞLU

Ticaret Dairesi raporları  alkollü içecek ve sigara ithalatına çok büyük paralar harcandığını ve bu ithal  ürünlerin her yıl artarak  ülkeye girdiğini gösteriyor. 2015 yılında alkollü içeceklere 27 Milyon 557 bin Dolar (98 Milyon 103 bin TL) harcanırken,  bu rakam, 2016 yılında yüzde 18 artış göstererek 32 Milyon 634 bin Dolar (116 Milyon 177 bin TL) oldu.  Yine verilere göre 2015 yılında sigara ithalatına 18 Milyon 737 bin dolar (66 Milyon 704 bin TL) harcanırken, sigara ithalatında da yüzde 8’lik bir artış gözlemlendi.  2016 yılında sigara ithalatına 20 Milyon 179 bin Dolar (71 Milyon 837 bin TL) gibi büyük miktarlar harcandı.

“Alkol ve sigaraya ilaçtan daha fazla para harcıyoruz”

Ticaret Dairesi verilerinde dikkat çeken bir başka ayrıntı ise, alkol ve sigara ithalatına harcanan paraların, ilaç ithalatına harcanan paralardan yüksek oluşu. 2016 yılında ithal ilaçların tutarı 32 Milyon 227 bin Dolar (114 Milyon 728 bin TL) olarak verilere yansırken, bu ithalatın alkollü içeceklerin altında, sigara ve alkollü içecek ithalatının ise çok çok altında olduğunu görüyoruz. 2016 yılında sigara ve alkollü içecek ithalatına harcanan para 188 Milyon TL’yken, insan sağlığı için kullanılan ilaçlara harcanan miktar 114 Milyon TL oldu.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Adataş;

“Sigara kullanımı küçük yaşlara inmiştir”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Adataş,  ithalat raporlarına ve istatistiklere bakıldığında sigara kullanımında artış olduğunu vurgulayarak, “Sigaranın yüzde yüz zararlı bir madde olduğu yapılan araştırmalarda da ortaya konulmasına rağmen insanlar maalesef ki kullanmaktan vazgeçmiyor. Kaldı ki sigara kullanımı küçük yaşlara kadar düşmüştür. Sigara kullanımını azaltma bağlamında hükümetlerin projeler gerçekleştirmesi ve neden kullanımın arttığı, küçük yaşlara kadar indiği noktasında da hükümetlerin öncülüğünde sosyolog ve psikologlarla çalışarak nedenler araştırılmalı ve önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.

“Akciğer kanseri ve KOAH artmıştır”

Sigara içimine bağlı olarak ülkemizde akciğer kanseri, akciğer hastalıkları ve KOAH hastalıklarında da artış göründüğüne dikkat çeken Adataş, “Sigaranın insana çok büyük zararları var. Özellikle akciğer kanserinde de sigaranın çok büyük etkileri var. Bunun yanında sigara kullanımının sebep olduğu hastalıklardan biri olan KOAH tehlikeli bir hastalık olmakla birlikte, günden güne sigara içiminin artması ile birlikte KOAH’a yakalananların sayısı da artmıştır” dedi.

“Sigara bağımlıları sigaradan diğer bağımlılıklara göre daha kolay vazgeçilebilir”

Sigaranın keyif maddesi olarak kullanıldığının altını çizen Adataş, “Sigarada bulunan nikotin kullanıcıda bağımlılık yapmaktadır. Ama sigarayı bağımlılığından kurtulmak, madde ve alkol bağımlılıklardan kurtulabilmekten daha kolaydır. Sigarayı gerçek anlamda bırakmak isteyen insan, iradesini kullanarak sigara kullanmaktan vazgeçebilir” diye konuştu.

Psikolojik Danışman Uzm. Dr. Demet Karakartal;

 “Alkol bağımlılığı artıyor”

Psikolojik Danışman Uzm. Dr. Demet Karakartal ise, günümüzde alkol bağımlılığının KKTC’de en önemli sağlık sorunlarından biri haline geldiğine vurgu yaparak, “İstatistikler,  2016 yılında Alkollü içeceklerin ithalatında 32 milyon 634 bin dolar (116 milyon 117 bin TL) civarında bir para harcandığını ortaya koyuyor. Bunun yanında Alkol, insan sağlığını bozmakla kalmamakta toplumsal düzenin de bozulmasına yol açmaktadır” şeklinde konuştu.

“Alkol bağımlıları profesyonel yardım almalıdır”

Alkolizmin, bireyin beden ve ruh sağlığını, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma isteğini durduramama şeklinde ortaya çıkan bir bozukluk olduğunu da dile getiren Karakartal, “Eğer kişi bu dereceye gelecek şekilde alkol kullanıyorsa profesyonel yardım alması gereklidir. Kişi alkol almaya bağlı olarak işinde, okulunda ya da evinde üzerine düşen görevleri tekrarlayıcı bir şekilde aksatıyorsa, fiziksel olarak tehlikeli durumlarda yineleyici biçimde alkol kullanıyorsa, alkol ile ilişkili ortaya çıkan yasal sorunlar varsa kişide bir problem olduğu anlamına gelir. Alkolün neden olduğu sürekli ya da tekrarlayıcı kişiler arası sorunlardan (alkolüyken eşle tartışmalara girmek ya da kavga etmek v.b.) birini dahi tekrar tekrar yaşıyorsa profesyonel yardımı gerektirecek düzeyde alkol kullanma problemi var denilebilir” dedi.

“Alkolün en olumsuz etkisi depresyondur”

Karakartal, sözlerine şu şekilde devam etti; “Alkol beyin fonksiyonlarını değiştiren, bağımlılık yapma potansiyeli yüksek olan bir madde olduğundan alkol etkisi altındaki bir kişinin ruhsal durumunun öngörüsünü yapmak oldukça zor olabilmektedir. Etkilerinin öngörüsü belirsiz olan bir maddenin kontrolünün sağlanası yok denecek kadar azdır.  Bu belirsizliklerin yanında çok gözlenen ve kabul edilen gerçeklerden biri de alkolün ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilediğidir.  Bugün alkolün ruh sağlığına olumsuz etkilerinden en çok bilineni depresyon dediğimiz klinik durumdur.

Bunun yanı sıra alkol bağımlısı olan kişilerin sosyal yaşantıları zamanla sona ermekte ve iş hayatlarında başarı ihtimalleri, günden güne azalabilmektedir. Özel hayatları ve aile hayatları da her geçen gün kötü bir duruma düşmekte sürekli alkol içme isteği yüzünden ailesine yük olmaya başlamakta Para bulamadığı zaman da malını satma ve hırsızlık yapabilmektedir” diye konuştu.

“Alkolizmin sonu kaza veya cinayete kadar gidebilir”

“Geleneksel bir toplum cümlesi olan “Alkol tüm kötülüklerin anasıdır” her ne kadar espri amacıyla kullanılsa da çok doğrudur” diyen Karakartal, “Alkol bağımlılığı insanın hayatını yavaş yavaş köreltmekte, dengesiz bir ruh hali ortaya çıkmakta ve davranışlarının olumsuz yönde değişmesine neden olabilmektedir. Alkolizmin sonu, tedavi edilmediğinde kazaya ve cinayete sebepten ya cezaevi ya da ruh sağlığı bozukluğundan tımarhane olmaktadır. Ölümle sonuçlanan trafik kazalarının büyük bir bölümü alkollü araç kullanma yüzünden gerçekleşmektedir”

“Bağımlılık alkol kullanımının kaçınılmaz sonucudur”

Bağımlıların büyük bir çoğunluğunun kontrol edebileceği inancı ile alkol kullanmaya başladığının altını çizen Karakartal, “Hiçbir zaman bağımlı olabileceğini düşünmezler. Amaç ara sıra kullanmaktır.

Ancak sonuçta kişi bağımlı hale gelir. Çünkü, bağımlılık alkol kullanımının kaçınılmaz sonucu olmaktadır. Alkole psikolojik bağımlılık ise, içkinin sürekli içilmesiyle oluşabilmekte ve içki içilmediği zamanlarda kişi maddeyi, arzu etmekte ve onsuz yapamayacağına inanmaktadır. Madde alınmadığı taktirde ise anksiyete, sinir gibi psikolojik belirtiler ortaya çıkabilmektedir.”